Fâtır

Fâtır, yaratan, vücuda getiren ve yoktan var eden. demektir. "Fatr" aslında "yarmak" manasınadır. Bir kimse bir şeyi yardığında "Fatarahu" denir. "Yarıldı" mânâsına da "İnfetara" denir. "E’s-semâu munfatirun bihi: Gökyüzü bile o günün dehşetiyle yarılacaktır"[15] mealindeki âyette de bu mânâda kullanılmıştır. "Allah mahlukatı yarattı" mânâsına, "Fetara’llahu’l-halka" denir.

Fâtır kelimesi "fatr"dan ismi faildir. "Fıtrat" bu­nun binâ-i nev'i veya hasıl-ı masdarıdır. Dilimizde çok sık kullanı­lan bu kelime daha çok "yarat­mak" olarak bilinir.

İbn-i Abbâs kendisi bir kuyu hakkında mahkemeye gelen iki bedeviden birinin bir sözünü ak­tarır. Arab, "ene fatertühâ ey ibtede etuhe (ilk ben başladım, ilk ben kazdım)" der. İbnü'l-Enbarî, "fatr"ın aslı, bir şeyi başlangıcında yormaktır. Dilimizdeki yarat­mak kelimesi daha çok bununla alakalıdır.

Evrenin oluşumu, fezanın ya­rılması bir "fatr", ilk yaratılıştaki varlık hali bir fıtrattır. Yaratmak ve yaratılış da budur. Fıtrat, bîr ön bil­gi ile takdir etmek manasını da içi­ne almış olan "halk" (yaratma) ve yaratılış anlamında kullanılırlar.

İlk icad etmeye, var etmeye "fatr", ilk varlığıyla ilgili duruma "fıtrat" adı verilmiştir. Bu fıtratın devamlılığına ve uyumuna da "tabiat" denilmiştir.


16.02.2009 tarihinden beri 2718 defa okundu. Son takip: 25.03.2024 - 05:06