Fey’

"Fâe" fiilinin masdarı olan bu kelimenin, kendisi değil de türevleri Kur'ân'da 7 âyette geçmektedir. İbn Manzûr'a göre "fey"' Kur'ân'da üç mana ifade eder ve üçünün anlamı da rücu' (dönmek) dur. Meselâ; bu manalardan biri olan "el-fey'", yapmamaya yemin ettiği bir şeye dönmektir. Yine aynı kökten gelen "tefeyye'e" fiili de, gölgelendi, nazlandı anla­mına gelir ki, bu da gölgenin ve nazın geri dönüp gelmesinden dolayıdır.[120] Aşağıdaki beyit bu anlamda kullanılmıştır.

"O nazlı ve vakarlı olarak, sert, asık yüzlü bir erkeğin gölgesine girdi."[121]

Üçüncü mana olarak "el-fey", haraç ve ganimet anlamlarını içine almaktadır.[122] Buradaki incelik şudur: Esasında Allah'ın olan mülk, gayr-i müslimlerin eline geçmiş, daha so a Allah, bu malı onlardan alıp müslümanlara döndürmüştür.

Kelimenin lügat anlamında hareketle diyebiliriz ki "el-fey'", müslüman olmayanların mallarından Allah tarafından müslümanlara dönen ganimet ve haraç demektir. "Fey"' ganimetten daha genel olup, savaşsız elde edilir. Ganimet ise savaş sonucu elde edilen mallara isim olmuştur.[123]

İslâm'dan önceki dönemde sadece baskınlar ve savaş­lar neticesinde elde edilen ganimetler biliniyordu. "Fey'" ise bu anlamıyla bilinmiyordu. Kur'ân kelimeye bu manayı kazandırmıştır."[124]


16.02.2009 tarihinden beri 2657 defa okundu. Son takip: 25.03.2024 - 06:39