Husr-Husrân

Husr; ziyan ve zarar demektir.

Husr ve husrân[443] küfr ve küfrân gibi aynı vezindendir. Husr ve hasar, kazanacak yerde zarar etmek, sermayeyi kaybet­mek, iflas etmek demektir. Hus­rân ise husr ve hasar sonunda, hasret, pişmanlık ve perişanlık içine düşmektir.

Husrân ifadesindeki tenvin tazim/büyükleme ve tenvi'/türlendirme içindir. Yani büyük bir hüsran, bir nevi hüsran içinde boğulmaktır. İnsanın en büyük ser­mayesi ömrüdür, insanın bu ser­mayeyi tüketmesi iflas etmesi, bir daha yerine koyamayacak olması hüsranın vehametini göstermek­tedir. [444]

el-Husrân, beş şekilde tefsir edilir:

1. Aciz kimseler

"Biz bir usbe iken o'nu kurt yerse, doğrusu biz hâsirûnuz (aciz kimseleriz) demektir." [445]

"Eğer sizin gibi bir beşere tâbi olursanız, elbette hâsirûnsunuz (aciz kimselersiniz) demektir." [446]

"Şu'ayb'a tâbi olursanız, andolsun ki o takdirde siz hâsirûnsunuz (aciz kimselersiniz) demektir." [447]

2. Aldatanlar, aldananlar, aldatılanlar

"De ki: "Asıl hâsirîn, Kıyamet Günü nefslerine ve ehllerine hasar edenlerdir (hem kendilerini al­datarak ateşe gidenler; hem de ehl'leri: eşleri ve hizmetçileri cennete [448] gittikleri için aldananlardır). Ha­beriniz olsun ki, işte apaçık hüsran odur." [449]

"Asıl hâsirîn, Kıyamet Günü nefslerine ve ehillerine hasar edenlerdir (ateşe gitmek/maruz bırak­mak suretiyle kendilerini, eşlerini ve hizmetçilerini aldatanlardır) Haberiniz olsun ki, şüphesiz zâlimler muqîm bir azâb içindedirler." [450]

3. Dalâlet

"Açık bir hasarla hüsrandadır (dalâlettedir)." [451]

"Şüphesiz insan husrân (dalâlet) içindedir." [452]

4. Eksiklik-eksiltmek, noksanlık-noksanlaştırmak

"Ölçeği tam yapın ve muhsirlerden (ölçeği eksiltenlerden) olmayın!" [453]

"Mîzânı ihsar etmeyin (teraziyi eksik tutmayın)." [454]

"Ama onlara ölçüp tarttıklarında ihsar ederler (yani, eksiltirler)." [455]

5. el-Hüsrân, ukubet manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:

"(Nuh dedi ki): "Eğer bana mağfiret ve merhamet et­mezsen, hasirinden (ukubete/cezaya uğrayan­lardan) olurum." [456]

"Eğer bize mağfiret ve merhamet etmezsen, hâsirinden (ukubete/cezaya uğrayanlardan) oluruz." [457]


16.02.2009 tarihinden beri 2708 defa okundu. Son takip: 23.03.2024 - 07:05