İnzâr-Nuzur

İnzâr, korkutarak haber vermektir. Korkutma olmazsa buna inzâr değil, i'lâm ve ihbar denilir.

İnzâr, korkunç haber vermek, bir şeyin sonucundaki güçlük ve yok olmayı haber vere­rek gocundurmak, sakındırmak demektir. Yani, korkulu bir şey­den sakındırmak için bildirmek, ileride şu fenalık var, sakın diye doğru yolu göstermek için yapı­lan uyarıdır. Sevinç haberi ver­mek demek olan müjdenin zıddıdır. Beşîr ve mübeşşir, müjdeci de­mek olduğu gibi, nezîr ve münzîr de tehlike haberiyle korkutan ha­berci, peygamber, rasûl demek olur.

Hz. Peygamber, Furkan: 25/26'da ifa­de edildiği gibi hem nezîr hem de mübeşşîrdir. Allah-u Tealâ'nın hem rahmetinin müjdecisi, hem de azabının habercisidir.

"Nüzur" kelimesi de uyar­mak, korkutmak, sakındırmak ma­nasına masdardır. [204]

Nüzur, üç şekilde tefsir edilir:

1. Sakındırmak

"İnsanları inzâr et (Mekke kâfirlerini, azâb ile sakındır)." [205]

"Kendilerini inzâr etmen (sakındırman) ile inzâr etmemen (sakındırmaman) onlar için birdir: îmân etmezler. " [206]

Atalarının inzâr edildiği (sakındırıldığı) gibi, bir kavmi [207] -ki gafil durumdalar- inzâr etmen (atalarının sakındırıldığı gibi, Kur'ân-ı Kerîm'deki tehditler ile bir kavmi sakındırman) için..." [208]

"Kendilerini inzâr etmen (sakındırman) ile inzâr etmemen (sakındırmaman) onlar için birdir: îmân etmezler." [209]

2. Haber

"Bu da evvelki nüzurdan (geçmiş ümmetlerin haberlerinden) bir nezirdir (bir haberdir)."

"Onlara döndükleri zaman kavimlerini inzâr etsinler (kavimlerine haber versinler)." [210]

3. Rasûller

"Semûd, nüzuru (rasûlleri) yalanladı." [211]

"Lût kavmi nüzuru (rasûlleri) yalanladı." [212]

"Andolsun Al-i Fir'avn'a da nüzur (rasûller) gel­mişti." [213]

"...Size bir nezîr (rasûl) gelmedi mi? Cevab ver­diler: "Evet, doğrusu bize bir nezîr (rasûl) gel­mişti." [214]

"Sen sadece bir nezirsin (rasûlsün)." [215]


16.02.2009 tarihinden beri 3219 defa okundu. Son takip: 26.03.2024 - 01:03