Kabîle/Kabâil

Kabâil, "Kabiletun" kelimesinin çoğuludur. Kabile, soy ve sopun birbirine bağladığı cemaattır. Kabilenin, "şa’b" tan daha özel bir mânâsı vardır. Çünkü "Şa'b", bir asla mensup büyük bir topluluk demektir. Şa'b, ka­bilelerden, kabile ise "Batn" (oba) lar ve "fehz" (yakın akrabalar).dan oluşur.

Kabâil, "kabile"nin ço­ğuludur. Araplar toplulukları tas­nif ederken insan vücudunun oluşumundan yararlanmışlardır. Bu nedenle insan kafatasını mey­dana getiren kemiklerin her biri­ne kabile, hepsine de kabâil der­ler. Şu'ûb da, "şa'b"in çoğuludur. Kafatası kemiklerinin birbirine eklenip bitiştiği yere, eke "şa'b" denilir. Aynı yöntemle, bir baba­nın sulbünden/soyundan gelen ve dallanan topluluğa kabile, bu kabileleri bir araya getiren ve hepsinin bir asla mensup olduğu topluluklara da "re's/baş" veya "şa'b" denilir. "Şa'b" kabileleri içinde bulundurur. Bu anlamda, bir soydan gelen toplulukların en büyüğüne "şa'b" denir. Kabile amareleri içinde barındırır, bu ne­denle sadır, yani göğüs mesabe­sindedir. Amare batınları içinde barındırır, Türkçe de göbek /öbek deyimine benzer. Batın fahızları içine alır, fahızlar, fasileleri içine alır. Toplamı altı tabaka eder. Ba­zıları yedinci olarak aşireti de say­mışlardır. [2]


16.02.2009 tarihinden beri 3218 defa okundu. Son takip: 27.03.2024 - 09:04