Kader

İnsanların zihinlerini eskiden beri meşgul eden iki terim bulunmaktadır. Bunlardan birisi "kader", diğeri ise "kaza" dır. Bu iki kavram genelde birbirinden hiç ayrılmayan, birbirine kenetlenen iki esas gibidir. Bu itibarla diyebiliriz ki kader; binanın temeli veya temel taşı; kaza ise binanın kendisidir. Dolayısıyla bunları ayırmak, binayı yıkmak ve bozmaktır.[59]

Kader kelimesi Kur'ân'da türevleriyle birlikte yaklaşık 125 âyette zikredilmektedir. Bu kavram, ka-de-re fiil kökün­den mastardır. "Alâ" harf-i ceriyle kullanıldığında "gücü yetmek", harf-i cersiz kullanıldığında ise; "ölçmek, planlamak, düzenlemek, takdir etmek ve belirli miktarda yapmak" mana­larına gelir.[60] Yani bir şeyi özel kıyasa, sınırlı bir ölçüye ve belli bir yöne, bilinen bir kanuna göre meydana getirmektir. Nitekim Kur'ân'da şöyle buyrulur: "Gökten suyu bir ölçüye göre indirdik..."[61] Bu da gösteriyor ki, "kader" bir şeyin ölçüsü demektir.

Diğer taraftan "kader" inanmak, evrenin sağlam ka­nunlarının bulunduğunu; dünyanın tesadüfen meydana gelme­diğini kabullenmek demektir. Bu inanç, âlem ve tabiat hakkın­daki ilmi araştırmaların da kaynağı olma durumundadır.[62]

Bunu şöyle bir örneklendirme ile de izah etmek mümkündür. Buğday tohumu veya hurma çekirdeğinden her ikisine de öyle bir ölçü takdir ve tayin edilmiştir ki; buğday tohumundan yalnız buğday, hurma çekirdeğinden de yalnız hurma ağacı yetişir.[63]

Câhiliyeye ait kaynaklardan öğrendiğimize göre o dönemde "kader" kelimesinin manası biliniyordu. Diğer bir ifade ile -eğer rivayetler doğruysa- Kur'ân'ın getirdiği anlamın[64], o döneme ait şiirlerde sık sık kullanıldığını görmek­teyiz. Nitekim câhiliye'nin meşhur şairlerinden Amr b. Kulsûm, "kader"e güç yetirememenin tasasını dile getirerek şöyle demektedir:

"Ölüm arkamızdan yetişecektir. O, bize ve biz ona takdir edilmişizdir (o halde zaman kaybetmeden şarap içelim)."[65]

Derin bir dinî duyguya sahip olan Lebîd de, "kader" kelimesini, İslâmî anlama uygun olarak şiirlerinde kullanmıştır.

"Bana bir felâket ulaşınca, kaderin yaptıklarından vah bana demem.[66]


16.02.2009 tarihinden beri 2924 defa okundu. Son takip: 25.03.2024 - 09:47