Murâ'ât/Râinâ

Murâ'ât[364], "mufâ'ale" babından, "ra'yü", rivayette mü­balağa ve müşareket, (karşılıklı­lık) ifade eder. "Ra'yü" rivayet; birisinin bir başkasının işlerini çe­kip çevirmesi, yönetmesi, onun lehine olan şeyleri bulup, ona fay­da sağlaması ve korunmasına özen göstermesi demektir.

Hayvanlarla ilgili olarak güt­mek manasında, insanlarla ilgili olarak siyaset manasında kullanı­lır. Nitekim, siyaset ilmine "ilmü'r-riâye" adı verilir. Murâ'ât da, ri­ayet de mübalağa ve karşılıklı ri­ayet demektir. Bir insanın haline muraat etmek, ne yapacağını ve hali nereye varacağını gözetmek, murakabe etmek, saygı ile dikkate almak anlamına gelir. Dilimizde riayet bu anlamda kullanılır.

Önceleri, Peygamber efendi­miz tarafından bir şey buyrulduğunda Müslümanlardan bazıları "râinâ ya Rasûlallah" derlerdi. Bununla, "bizi gözet, bize müsa­ade et, bizi bekle de anlayalım" demek isterlerdi, Cenâb-ı Allah "râinâ" tabirini kullanmayı ya­saklayarak "unzurna" (bize bak) denilmesini istedi.

"Rainâ"nın yasaklanmasının nedenlerinden birisi, bu kelime­nin Yahudilerce sövme, yerme an­lamında kullamlmasıydı. Yahudi­ler, aşağılamak istedikleri birini "râinâ" diyerek aşağılarlardı. "Râinâ"nın Arapça karşılığı "bi­zim çoban" demekti. Bu kelime­nin, İbranice ve Süryanice'deki kullanımlarında, "isme' la semi'te" (dinle a dinlenmeyesi, din­le a sözü dinlenmez herif, dinle a iyi haber işitmeyesice" gibi haka­ret ve alaya alma manası ifade et­tiği rivayet edilmiştir. Yahudiler, Müslümanların "bizi gözet" anla­mında "râinâ" demelerini fırsat bilerek, ağızlarını eğip bükerek, sövme ve hakaret kasdıyla (ayın­dan so a ye harfi ile) "raiynâ" demeye başlamışlardı.

İkincisi; "râinâ" emri, ahmaklık ve kabalık manasına, "ruûnet" masdarından "raine" sıfatına da lafız olan benzer bir kelimedir. Bundan dolayı çirkin bir cinas vardır.

Üçüncüsü; "murâ'ât" riayet­ten müfaele vezninde olduğu ve iki kişi arasında bulunduğu için eşitlik var zannettirir. Yani, "bize riayet et biz de sana riayet ede­lim", "sen bizi dinle, biz de seni dinleyelim" anlamı çıkabilir. Bu ilişki biçimi Rasulullah'ın ümmet ile olan ilişkisine ters düşmekte idi. Halbuki Rasulullah ile ümmet arasındaki ilişki karşılıklı taah­hütlere dayalı bir ilişki değildir.

Dördüncüsü; "murâ'ât" in as­lı olan ra'ya ve riayette hayvanı bîr gözetme vardır. "Nazarat" ise katıksız insanî bir kavramdır. [365]


16.02.2009 tarihinden beri 5391 defa okundu. Son takip: 23.03.2024 - 06:57