Necd

Necd[68], tepe gibi etra­fındaki toprak parçasından yük­sek olan yere, şeye, yüksek ve açık yola, yüksek mertebe ve makamla­ra denir. Bu manadan hareketle, Necd-i Hicaz ve Necd-i Arız diye ikiye ayrılan yüksek kısma "Necd" denildiği gibi Yemen'de özel bir bölgeye de Necd denilmiş­tir.

Önemli ve büyük işler gören adama "taallu's-senaya" dendiği gibi, işleri sabit, galip manasına "taalludu encud", "taalludu encide", "taallu'n-nicad" denilir. Baş­kalarının aciz olduğu işleri yapan bahadır ve becerikli kişilere de "necid" denir. Necid, rakibe galep gelmek, fazla terlemek manaları­na masdar da olur. "Necdet" ve "necâdet" de, bahadırlık ve kah­ramanlıktır. Ayrıca gam ve tasaya da "necid" denilir.

Aynı şekilde göğüsteki yük­sekliğinden ve süt yolu olmasın­dan dolayı memeye de "necid" denir. Arapların, "inan, ana ve memelerine yemin olsun ki yap­madım" gibi yemin etmeleri çok yaygındır. Türkçe'de "anamdan emdiğim süt burnumdan geldi", "anamdan emdiğim süt haram ol­sun, bu, böyledir" ifadeleri de ay­nı anlama gelmektedir.

Beled Sûresi'ndeki "necdeyn" ifadesi buradaki anlamlar­la ilişkili olmakla birlikte, siyak si­bak içerisinde iki tepe demektir ve zorluğu ifade eder. [69]


16.02.2009 tarihinden beri 3079 defa okundu. Son takip: 23.03.2024 - 11:18