Nerâ

Nerâ, dört şekilde tefsir edilir:

1. Bilmek

"Kendilerine ilm verilenler görür (bilir) ki..." [88]

"Allah'ın sana gösterdiği (Allah'ın sana Kur'ân'da öğrettiği /bildirdiği) şekilde insanlar arasında hük­metmen için..." [89]

"Ve bize menâsikimizi göster (öğret/bildir)!" [90]

"Allah'ın yedi semayı nasıl tabaka tabaka halkettiğini görmüyor (bilmiyor) musunuz?" [91]

"Acaba kâfirler görmedi (bilmedi) mi ki, sema­larla arz bitişik idi de..." [92]

2. Göz ile görmek

"Ne zaman görsen, so a, görsen (cennette nereyi ve orada bulunanların hangisini gözünle görsen): na'îm..."[93]

"Onları (gözünle) gördüğün zaman cüsseleri acaibine gider." [94]

"Allah üzerine yalan söyleyenleri, yüzleri kararmış görürsün (gözünle görürsün)." [95]

3. Yaptıklarına bakmazmısın

"Elem tera (görmez misin) (yaptıklarına bak­maz mısın) kitaptan kendilerine nasib verilenlerin: cibt ve tağuta îmân ediyorlar." [96]

"Elem tera (görmez misin, yaptıklarına bakmaz mısın) sana indirilene ve senden önce indirilmiş olanlara îmân ettiklerini ileri sürenlerin: küfretmek­le emrolundukları tağuta muhakeme olmayı irade ediyorlar." [97]

4. Nebi'nin (s.a) görmediği geç­mişe ait herhangi bir şeye dair haber vermek:

"Elem tera (zorba Nemrud'a dair sana haber ve­rilmedi mi): Rabbi hakkında İbrâhîm ile mücadele eden?!" [98]

"Elem tera (sana haber verilmedi mi): Rabbinin ashâb-ı fil'e ne ettiği?!" [99]

"Fe-terâ: o kavm, orada yere yıkılmış..." [100]

Bu ifadeyle, onların durumundan haber vermekte­dir.

"Elem tera (sana haber verilmedi mi): Rabbinin Âd'a, yüksek direkli İrem'e neler ettiği?!" [101]

Yüce Allah bu buyruğuyla, fırtına ile onlara nasıl azâb ettiğini haber vermektedir. [102]


16.02.2009 tarihinden beri 2439 defa okundu. Son takip: 29.03.2024 - 07:37