Dünyanın Yuvarlaklığı
Dünyanın
Yuvarlaklığı
Kuran’ın
indirildiği coğrafyanın ana dili olan Arapça, çok gelişmiş bir lisandır. Kelime
hazinesi son derece geniştir. Ayrıca Arapça’daki fiillerin bir kısmı, Türkçe'ye
tek bir kelime ile çevrilemeyecek anlamlarla yüklüdürler. Örneğin "haşiye" fiili
"içi titreyerek korkmak" anlamındadır. (Başka türlü korkular için ise başka
kelimeler kullanılır.) Ya da "karia" kelimesi "başa gelip çatan sarsıcı olay"ı
yani Kıyamet’i ifade etmek için kullanılır.
Kuran’da geçen bu
tür fiillerden birisi de "tekvir" fiilidir. Bu fillin Türkçesi "yuvarlak bir
şeyin üzerine birşey sarmak"tır. Örneğin Arapça sözlüklerde "başa sarık sarma"
gibi yuvarlak cisimleri içeren fiiller için bu kelime kullanılmaktadır. Şimdi
tekvir fiilinin geçtiği bir ayeti inceleyelim:
Gökleri ve yeri
hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin
üstüne sarıp-örtüyor. (Zümer Suresi, 5)
Ayette gecenin ve
gündüzün birbirlerinin üzerlerini sarıp-örtmeleri (tekvir etmeleri) konusunda
verilen bilgi, aynı zamanda Dünya’nın biçimi konusunda kesin bir bilgi
içermektedir. Ancak ve ancak Dünya’nın yuvarlak olması durumunda bu ayette ifade
edilen fiil gerçekleşebilir. Yani 7. yüzyılda indirilen Kuran'da, dünyanın
yuvarlak olduğuna işaret edilmiştir.
Oysa unutmamak
gerekir ki, o dönemdeki astronomi anlayışı dünyayı daha farklı algılıyordu. O
dönemde dünyanın düz bir satıh olduğu düşünülüyordu ve tüm bilimsel hesap ve
açıklamalar da buna göre yapılıyordu. Kuran’da ise o zamanın yanlış bilgileri
ile ilgili hiçbir ifadeye rastlamayız. Aksine Kuran ayetlerinde bize henüz bu
yüzyılda öğrendiğimiz bilgiler verilmektedir. Kuran Allah’ın sözü olduğu için,
evreni tarif ederken olabilecek en doğru kelimeler kullanılmıştır.
|