Vasiyet Ve Şahitlikte Yemin
Vasiyet Ve
Şahitlikte Yemin
Anne-babanın ve
yakınların geride bıraktıklarından ve her birine mirasçılar kıldık.
Yeminlerinizin (akid ile) bağladığı kimselere de kendi paylarını verin.
Şüphesiz, Allah, her şeye şahid olandır. (Nisa Suresi, 33)
Ey iman edenler,
sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, vasiyet hazırlanışında, aranızda
içinizden adaletli iki kişiyi (şahid tutun.) Veya yolculukta olup size ölüm
musibeti gelip çatarsa, sizden olmayan başka iki kişiyi (şahid tutun. İkisini)
Şayet kuşkulanacak olursanız namazdan sonra alıkoyarsınız, onlar da (size):
"Akraba dahi olsa onu (yeminimizi) hiç bir değere değiştirmeyeceğiz ve Allah’ın
şahidliğini gizlemeyeceğiz. Aksi takdirde biz elbette günahkarlardan oluruz."
diye Allah adına yemin etsinler. Eğer o ikisi aleyhinde kesin olarak günahı hak
ettiklerine ilişkin bilgi sahibi olunursa, bu durumda haksızlığa uğrayanlardan
iki kişi -ki bunlar buna daha hak sahibidirler- öbürlerinin yerine geçerler ve:
"Bizim şehadetimiz o ikisinin şehadetinden şüphesiz daha doğrudur. Biz haddi
aşmadık, yoksa gerçekten zulmedenlerden oluruz" diye Allah’a yemin ederler. Bu,
gerektiği gibi şahidliği yapmalarına veya yeminlerinden sonra yeminlerin
reddedilmesinden korkmalarına daha yakındır. Allah’tan korkup-sakının ve
dinleyin. Allah, fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez. (Maide Suresi, 106-108)
Kendi eşlerine
(zina suçu) atan ve kendileri dışında şahidleri bulunmayanlar ise, onlardan da
her birinin şahidliği, Allah adına dört (kere yemin) ile kendisinin hiç şüphesiz
doğru söyleyenlerden olduğuna şahidlik etmektir. (Nur Suresi, 6)
|