2
2- Peygamberler
(Nebiler)
2a- Peygamberlerin
Seçilmesi
Bir zamanlar Rabbi İbrahim'i
bir takım kelimelerle sınamış, onları tam olarak yerine getirince: Ben seni
insanlara önder yapacağım, demişti. "Soyumdan da (önderler yap, yâ Rabbi!)"
dedi. Allah: Ahdim zalimlere ermez (onlar için söz vermem) buyurdu. (Bakara:
2/124)
Allah birbirinden gelme bir
nesil olarak Âdem'i, Nuh'u, İbrahim ailesi ile İmrân ailesini seçip âlemlere
üstün kıldı. Allah işiten ve bilendir. (Al-i İmran: 3/33-34)
Zekeriyya mâbedde durmuş namaz
kılarken melekler ona şöyle nida ettiler: Allah sana, kendisi tarafından gelen
bir Kelime'yi tasdik edici, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamber olarak
Yahya'yı müjdeler. (Al-i İmran: 3/39)
Melekler demişlerdi ki: Ey
Meryem! Allah sana kendisinden bir Kelime'yi müjdeliyor. Adı Meryem oğlu
İsa'dır. Mesîh'tir; dünyada da, ahirette de itibarlı ve Allah'ın kendisine yakın
kıldıklarındandır. (Al-i İmran: 3/45)
O vakit Allah'tan bir rahmet
ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç
şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları
için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah'a
dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever. (Al-i İmran:
3/159)
Bir peygambere, emanete hıyanet
yaraşmaz. Kim emanete (devlet malına) hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik
ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir. Sonra herkese -asla haksızlığa
uğratılmaksızın- kazandığı tastamam verilir. (Al-i İmran: 3/161)
Allah, müminleri (şu)
bulunduğunuz durumda bırakacak değildir; sonunda murdarı temizden ayıracaktır.
Bununla beraber Allah, size gaybı da bildirecek değildir. Fakat Allah,
elçilerinden dilediğini ayırdeder. O halde Allah'a ve peygamberlerine iman edin.
Eğer iman eder, takvâ sahibi olursanız sizin için de çok büyük bir ecir vardır.
(Al-i İmran: 3/179)
İşte bu, kavmine karşı
İbrahim'e verdiğimiz delillerimizdir. Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini
yükseltiriz. Şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir. (En’am:
6/83)
Biz ona İshak ve (İshak'ın
oğlu) Ya'kub'u da armağan ettik; hepsini de doğru yola ilettik. Daha önce de
Nuh'u ve onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u
doğru yola iletmiştik; biz iyi davrananları işte böyle mükâfatlandırırız. (En’am:
6/84)
Zekeriyya, Yahya, İsa ve
İlyas'ı da (doğru yola iletmiştik). Hepsi de iyilerden idi. (En’am: 6/85)
İsmail, Elyesa', Yunus ve Lût'u
da (hidayete erdirdik). Hepsini âlemlere üstün kıldık. (En’am: 6/86)
Onların babalarından,
çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da (üstün meziyetler verdik). Onları
seçkin kıldık ve doğru yola ilettik. (En’am: 6/87)
İşte onlar, kendilerine kitap,
hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Eğer onlar (kafirler) bunları
inkar ederse şüphesiz yerlerine bunları inkar etmeyecek bir toplum getiririz. (En’am:
6/89)
Onlara bir âyet geldiğinde,
Allah'ın elçilerine verilenin benzeri bize de verilmedikçe kesinlikle inanmayız,
dediler. Allah, peygamberliğini kime vereceğini daha iyi bilir. Suç işleyenlere,
yapmakta oldukları hilelere karşılık Allah tarafından aşağılık ve çetin bir azap
erişecektir. (En’am: 6/124)
Dedi ki: "Ey kavmim! Bende
herhangi bir sapıklık yoktur; fakat ben, âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş
bir elçiyim. (A’raf: 7/61)
(Allah'ın azabından) sakınıp da
rahmete nâil olmanız ümidiyle, içinizden sizi uyaracak bir adam vasıtasıyla size
bir zikir (kitap) gelmesine şaştınız mı?" (A’raf: 7/63)
"Ey kavmim! dedi, ben beyinsiz
değilim; fakat ben âlemlerin Rabbinin gönderdiği bir elçiyim. (A’raf: 7/67)
Size Rabbimin vahyettiklerini
duyuruyorum ve ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm. (A’raf: 7/68)
Sizi uyarmak için içinizden bir
adam vasıtasıyla Rabbinizden size bir zikir (kitap) gelmesine şaştınız mı?
Düşünün ki O sizi, Nuh kavminden sonra onların yerine getirdi ve yaratılışta
sizi onlardan üstün kıldı. O halde Allah'ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa
eresiniz." (A’raf: 7/69)
Semûd kavmine de kardeşleri
Salih'i (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin; sizin O'ndan başka
tanrınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir. O da, size bir
mucize olarak Allah'ın şu devesidir. Onu bırakın, Allah'ın arzında yesin,
(içsin); ona kötülük etmeyin; sonra sizi elem verici bir azap yakalar. (A’raf:
7/73)
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı
(gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka
tanrınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir; artık ölçüyü,
tartıyı tam yapın, insanların eşyalarını eksik vermeyin. Düzeltilmesinden sonra
yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Eğer inananlar iseniz bunlar sizin için daha
hayırlıdır. (A’raf: 7/85)
Sonra onların ardından Musa'yı
mucizelerimizle Firavun ve kavmine gönderdik de o mucizeleri inkar ettiler; ama,
bak ki, fesatçıların sonu ne oldu! (A’raf: 7/103)
Allah hakkında gerçekten
başkasını söylememek benim üzerime borçtur. Size Rabbinizden açık bir delil
getirdim; artık İsrailoğullarını benimle bırak!" (A’raf: 7/105)
(Allah) Ey Musa! dedi, ben
risaletlerimle (sana verdiğim görevlerle) ve sözlerimle seni insanların başına
seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol. (A’raf: 7/144)
İşte böylece Rabbin seni
seçecek, sana (rüyada görülen) olayların yorumunu öğretecek ve daha önce iki
atan İbrahim ve İshak'a nimetini tamamladığı gibi sana ve Ya'kub soyuna da
nimetini tamamlayacaktır. Çünkü Rabbin çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.
(Yusuf: 12/6)
Evinde bulunduğu kadın, onun
nefsinden murat almak istedi, kapıları iyice kapattı ve "Haydi gel!" dedi. O da
"(Hâşâ), Allah'a sığınırım! Zira kocanız benim velinimetimdir, bana güzel
davrandı. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmaz!" dedi. (Yusuf: 12/23)
Andolsun ki, kadın ona
meyletti. Eğer Rabbinin işaret ve ikazını görmeseydi o da kadına meyletmişti.
İşte böylece biz, kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için (delilimizi
gösterdik). Şüphesiz o ihlaslı kullarımızdandır. (Yusuf: 12/24)
Senden önce de ancak şehirler
halkından kendilerine vahyettiğimiz kişiler gönderdik. (Kafirler) yeryüzünde hiç
gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler!
Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir. Hâla aklınızı kullanmıyor
musunuz? (Yusuf: 12/109)
Peygamberleri onlara dediler
ki: "(Evet) biz sizin gibi bir insandan başkası değiliz. Fakat Allah nimetini
kullarından dilediğine lütfeder. Allah'ın izni olmadan bizim size bir delil
getirmemize imkân yoktur. Müminler ancak Allah'a dayansınlar." (İbrahim: 14/11)
Allah kendi emriyle melekleri,
kullarından dilediği kimseye vahiy ile, "Benden başka tanrı olmadığına dair
(kullarımı) uyarın ve benden korkun" diye gönderir. (Nahl: 16/2)
Allah'ın nimetlerine
şükrediciydi. Çünkü Allah, onu seçmiş ve doğru yola iletmişti. (Nahl: 16/121)
İşte bunlar, Allah'ın
kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem'in soyundan, Nuh ile birlikte
(gemide) taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail'in (Ya'kub'un) soyundan, doğruya
ulaştırdığımız ve seçkin kıldığımız kimselerdendir. Onlara, çok merhametli olan
Allah'ın âyetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlardı. (Meryem: 19/58)
Seni, kendim için elçi seçtim.
(Taha: 20/41)
İsmail'i, İdris'i ve Zülkifl'i
de (yâdet). Hepsi de sabreden kimselerdendi. (Enbiya: 21/85)
Onları rahmetimize kabul ettik.
Onlar hakikaten iyi kimselerdendi. (Enbiya: 21/86)
Allah meleklerden de elçiler
seçer, insanlardan da. Şüphesiz Allah işitendir, görendir. (Hac: 22/75)
(Bu durumda) içim daralır,
dilim dönmez; onun için Harun'a da elçilik ver. (Şuara: 26/13)
Ben iman eden kimseleri kovacak
değilim. (Şuara: 26/114)
Musa yiğitlik çağına erip
olgunlaşınca, biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böylece
mükâfatlandırırız. (Kasas: 28/14)
(Şuayb'ın) iki kızından biri:
Babacığım! Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi
kimse, güçlü ve güvenilir olandır, dedi. (Kasas: 28/26)
Doğrusu onlar bizim katımızda
seçkin iyi kimselerdendir. (Sad: 38/47)
İsmail'i, Elyesa'yı, Zülkifl'i
de an. Hepsi de iyilerdendir. (Sad: 38/48)
Dereceleri yükselten, Arş'ın
sahibi Allah, kavuşma günüyle korkutmak için kullarından dilediğine iradesiyle
ilgili vahyi indirir. (Mü’min: 40/15)
"Dini ayakta tutun ve onda
ayrılığa düşmeyin" diye Nuh'a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim'e,
Musa'ya ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı. Fakat kendilerini
çağırdığın bu (din), Allah'a ortak koşanlara ağır geldi. Allah dilediğini
kendisine (peygamber) seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir. (Şura:
42/13)
Çünkü ümmîlere içlerinden,
kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitab'ı ve hikmeti
öğreten bir peygamber gönderen O'dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapıklık
içindeydiler. (Cuma: 62/2)
Fakat ardından, Rabbi onu seçti
(vahiy verdi) ve onu salihlerden kıldı. (Kalem: 68/50)
O, gaybın bilgilerini (sizden)
esirgemez. (Tekvir: 81/24)
Şaşırmış bulup da yol
göstermedi mi? (Duha: 93/7)
|