2k6b
2k6b- İbrahim’in
Fazileti
İbrahim'in dininden kendini
bilmezlerden başka kim yüz çevirir? Andolsun ki, biz onu dünyada (elçi) seçtik,
şüphesiz o ahirette de iyilerdendir. (Bakara: 2/130)
Çünkü Rabbi ona: Müslüman ol,
demiş, o da: Âlemlerin Rabbine boyun eğdim, demişti. (Bakara: 2/131)
İşlerinde doğru olarak kendini
Allah'a veren ve İbrahim'in, Allah'ı bir tanıyan dinine tâbi olan kimseden dince
daha güzel kim vardır? Allah İbrahim'i dost edinmiştir. (Nisa: 4/125)
İşte bu, kavmine karşı
İbrahim'e verdiğimiz delillerimizdir. Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini
yükseltiriz. Şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir. (En’am:
6/83)
Biz ona İshak ve (İshak'ın
oğlu) Ya'kub'u da armağan ettik; hepsini de doğru yola ilettik. Daha önce de
Nuh'u ve onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u
doğru yola iletmiştik; biz iyi davrananları işte böyle mükâfatlandırırız. (En’am:
6/84)
De ki: Şüphesiz Rabbim beni
doğru yola, dosdoğru dine, Allah'ı birleyen İbrahim'in dinine iletti. O, ortak
koşanlardan değildi. (En’am: 6/161)
İbrahim'in babası için af
dilemesi, sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Ne var ki, onun Allah'ın düşmanı
olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrahim çok yumuşak
huylu ve pek sabırlı idi. (Tevbe: 9/114)
(Melekler) dediler ki: Allah'ın
emrine şaşıyor musun? Ey ev halkı! Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin
üzerinizdedir. Şüphesiz ki O, övülmeye lâyıktır, iyiliği boldur. (Hud: 11/73)
İşte böylece Rabbin seni
seçecek, sana (rüyada görülen) olayların yorumunu öğretecek ve daha önce iki
atan İbrahim ve İshak'a nimetini tamamladığı gibi sana ve Ya'kub soyuna da
nimetini tamamlayacaktır. Çünkü Rabbin çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.
(Yusuf: 12/6)
İbrahim, gerçekten Hakk'a
yönelen, Allah'a itaat eden bir önder idi; Allah'a ortak koşanlardan değildi. (Nahl:
16/120)
Allah'ın nimetlerine
şükrediciydi. Çünkü Allah, onu seçmiş ve doğru yola iletmişti. (Nahl: 16/121)
Ona dünyada güzellik verdik.
Muhakkak ki o, ahirette de salihlerdendir. (Nahl: 16/122)
Sonra da sana: "Doğru yola
yönelerek İbrahim'in dinine uy! O müşriklerden değildi" diye vahyettik. (Nahl:
16/123)
Kitap'ta İbrahim'i an. Zira o,
sıdkı bütün bir peygamberdi. (Meryem: 19/41)
İbrahim: Selam sana (esen kal),
dedi, Rabbimden senin için mağfiret dileyeceğim. Çünkü O bana karşı çok
lütufkârdır. (Meryem: 19/47)
Andolsun biz İbrahim'e daha
önce rüşdünü vermiştik. Biz onu iyi tanırdık. (Enbiya: 21/51)
Rabbim! Bana hikmet ver ve beni
iyiler arasına kat. (Şuara: 26/83)
Bana, sonra gelecekler içinde,
iyilikle anılmak nasip eyle! (Şuara: 26/84)
Beni, Naîm cennetinin
vârislerinden kıl. (Şuara: 26/85)
Ona İshak ve Ya'kub'u
bağışladık. Peygamberliği ve kitapları, onun soyundan gelenlere verdik. Ona
dünyada mükâfatını verdik. Şüphesiz o, ahirette de salihler (zümresin) dendir. (Ankebut:
29/27)
Çünkü Rabbine kalb-i selîm ile
geldi. (Saffat: 37/84)
Bunun üzerine İbrahim
yıldızlara şöyle bir baktı. (Saffat: 37/88)
Her ikisi de teslim olup, onu
alnı üzerine yatırınca: Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle
mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır, diye seslendik. (Saffat:
37/103-106)
Biz, oğluna bedel ona büyük bir
kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona (iyi bir nam) bıraktık: İbrahim'e
selam! dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim mümin
kullarımızdandır. (Saffat: 37/107-111)
Salihlerden bir peygamber
olarak ona (İbrahim'e) İshak'ı müjdeledik. Kendisini ve İshak'ı mübarek (kutlu
ve bereketli) eyledik. Lâkin her ikisinin neslinden iyi kimseler olacağı gibi,
kendine açıktan açığa kötülük edenler de olacak. (Saffat: 37/112-113)
Biz onları özellikle ahiret
yurdunu düşünen ihlaslı kimseler kıldık. (Sad: 38/46)
Doğrusu onlar bizim katımızda
seçkin iyi kimselerdendir. (Sad: 38/47)
Bu sözü, ardından geleceklere
devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler. (Zuhruf:
43/28)
Yoksa, Musa'nın ve ahdine vefa
gösteren İbrahim'in sahifelerinde yazılı olanlar kendisine haber verilmedi mi? (Necm:
53/36-37)
İbrahim'de ve onunla beraber
olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine
demişlerdi ki: "Biz sizden ve Allah'ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi
tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda
sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir." Şu kadar var ki, İbrahim babasına: "Andolsun
senin için mağfiret dileyeceğim. Fakat Allah'tan sana gelecek herhangi bir şeyi
önlemeye gücüm yetmez" demişti. (O müminler şöyle dediler:) Rabbimiz! Ancak sana
dayandık, sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır. (Mümtehine: 60/4)
|