Kuranda zü`l-karneyn
Güzel Kurani kerimimizde geçen zü`l-karneyn ile ilgili ayetler. Kuranda geçen zü`l-karneyn ile ilgili ayetler tarafmizca seçilip otomatik listelenmekte.
Kuranda zü`l-karneyn ile alakali tahmini 16 ayet geçiyor | |
18:83 - | Bir de sana Zülkarneyn'den soruyorlar. De ki: Size ondan bir hatıra okuyacağım. |
18:84 - | Gerçekten biz onu (Zülkarneyn'i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptık ve ona ulaşmak istediği her şeyi elde etmesinin bir yolunu verdik. |
18:85 - | Derken o da bu yollardan birini tutup gitti. |
18:86 - | Nihayet güneşin battığı yere vardığı zaman, güneşi, (sanki) kara bir balçıkta batıyor buldu. Bir de bunun yanında bir kavim buldu. Biz ona dedik ki: "Ey Zülkarneyn! Onları ya cezalandırırsın veya onların hakkında iyi davranırsın." |
18:87 - | O da demişti ki: "Kim haksızlık ederse muhakkak ona azab edeceğiz; Sonra Rabbine geri döndürülecek, O da onu görülmemiş bir azabla cezalandırır." |
18:88 - | "Amma her kim de iman edip iyi bir iş yaparsa, buna da en güzel mükâfat vardır. Biz ona dünyada kolaylık gösterir zor işlere koşmayız." |
18:89 - | Sonra Zülkarneyn yine bir yol tuttu. |
18:90 - | *** hatalı *** YNÖ'nün tercümesi gecici olara yazıldı: (Biz süre sonra, güneşin doğduğu yere varınca onu, güneşe karşı kendilerine bir siper yapmadığımız bir topluluğun üzerine doğar buldu.) |
18:91 - | İşte Zülkarneyn'in kudret ve saltanatı böyleydi. Ve biz onun yanında olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık. |
18:92 - | Sonra yine bir yol tuttu. |
18:93 - | Nihayet iki dağ arasına ulaştığında onların önünde, hemen hiç söz anlamayan bir kavim bulmuştu. |
18:94 - | Dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde fesat çıkarıyorlar. Onun için, bizimle onlar arasında bir sed yapman şartıyla sana bir vergi versek olur mu?" |
18:95 - | Dedi ki: "Rabbimin bana vermiş olduğu servet ve saltanat, sizin vereceğiniz şeyden daha hayırlıdır. Bana maddî yardımda bulunun da sizinle onların arasına en sağlam seddi yapayım. |
18:96 - | "Bana, demir kütleleri getirin." Nihayet dağın iki ucunu denkleştirdiği vakit: "Ateş yakıp körükleyin" dedi. Demiri bir ateş koru haline getirince. "Bana erimiş bakır getirin üzerine dökeyim" dedi. |
18:97 - | Artık Ye'cuc ve Me'cuc bu seti ne aşabildiler ne de delebildiler. |
18:98 - | Zülkarneyn dedi ki: "Bu Rabbimin bir lütfudur. Rabbimin vaadi geldiği vakit de onu dümdüz yapacaktır. Rabbimin vaadi de haktır. |