9
9- Menkıbeler ve
Faziletler
9a- Muhacirlerin
Menkibeleri
9a1- Muhacirlerin
Fazileti
İman edenler ve hicret edip
Allah yolunda cihad edenler var ya, işte bunlar, Allah'ın rahmetini umabilirler.
Allah, gafûr ve rahîmdir. (Bakara: 2/218)
Bunun üzerine Rableri, onların
dualarını kabul etti. (Dedi ki:) Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep
birbirinizdensiniz- içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa
çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim
yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de onların
kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere
koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın güzeli O'nun
katındadır. (Al-i İmran: 3/195)
Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de
yazılı buldukları o elçiye, o ümmî Peygamber'e uyanlar (var ya), işte o
Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz
şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki
zincirleri indirir. O Peygamber'e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve
onunla birlikte gönderilen nur'a (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa
erenler onlardır. (A’raf: 7/157)
İman edip de hicret edenler,
Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp
yardım edenler var ya, işte onların bir kısmı diğer bir kısmının dostlarıdır.
İman edip de hicret etmeyenlere gelince, onlar hicret edinceye kadar size
onların mirasından hiçbir pay yoktur. Eğer onlar din hususunda sizden yardım
isterlerse, sizinle aralarında sözleşme bulunan bir kavim aleyhine olmaksızın (o
müslümanlara) yardım etmek üzerinize borçtur. Allah yapacaklarınızı hakkıyla
görmektedir. (Enfal: 8/72)
İman edip de Allah yolunda
hicret ve cihad edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte
gerçek müminler onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır. (Enfal: 8/74)
Sonradan iman eden ve hicret
edip de sizinle beraber cihad edenler de sizdendir. Allah'ın kitabına göre yakın
akrabalar birbirlerine (vâris olmağa) daha uygundur. Şüphesiz ki Allah her şeyi
bilendir. (Enfal: 8/75)
İman edip de hicret edenler ve
Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler, rütbe bakımından Allah
katında daha üstündürler. Kurtuluşa erenler de işte onlardır. (Tevbe: 9/20)
Rableri onlara, tarafından bir
rahmet ve hoşnutluk ile, kendileri için, içinde tükenmez nimetler bulunan
cennetler müjdeler. (Tevbe: 9/21)
(İslâm dinine girme hususunda)
öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya,
işte Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Allah
onlara, içinde ebedi kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler
hazırlamıştır. İşte bu büyük kurtuluştur. (Tevbe: 9/100)
Andolsun ki Allah,
müslümanlardan bir gurubun kalpleri eğrilmeye yüz tuttuktan sonra, Peygamberi ve
güçlük zamanında ona uyan muhacirlerle ensarı affetti. Sonra da onların
tevbelerini kabul etti. Çünkü O, onlara karşı çok şefkatli, pek merhametlidir. (Tevbe:
9/117)
Zulme uğradıktan sonra Allah
yolunda hicret edenlere gelince, onları dünyada güzel bir şekilde
yerleştireceğiz. Eğer bilirlerse ahiretin mükâfatı elbette daha büyüktür. (Nahl:
16/41)
(Onlar) sadece Rablerine
tevekkül ederek sabredenlerdir. (Nahl: 16/42)
Sonra şüphesiz Rabbin, eziyet
edildikten sonra hicret edip, ardından da sabrederek cihad edenlerin
yardımcısıdır. Bütün bunlardan sonra Rabbin elbette çok bağışlayan, pek
esirgeyendir. (Nahl: 16/110)
Onlar, başka değil, sırf
"Rabbimiz Allah'tır" dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış
kimselerdir. Eğer Allah, bir kısım insanları (kötülüklerini) diğer bir kısmı ile
defedip önlemeseydi, mutlak surette, içlerinde Allah'ın ismi bol bol anılan
manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler yıkılır giderdi. Allah, kendisine
(kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah,
güçlüdür, galiptir. (Hac: 22/40)
Onlar (o müminler) ki, eğer
kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği
emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah'a varır. (Hac: 22/41)
Allah yolunda hicret edip sonra
öldürülen yahut ölenleri hiç şüphesiz Allah güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır.
Şüphesiz Allah, evet O, rızık verenlerin en hayırlısıdır. (Hac: 22/58)
Bunların arkasından gelenler
şöyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi
bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz!
Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin! (Haşr: 59/10)
|