6
6- Zekat
a- Mal
a1- Malın Bir
İmtihan Konusu ve Fitne Oluşu
Nefsani arzulara, (özellikle) kadınlara,
oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal
hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya
hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılacak güzel yer, Allah'ın
katındadır. (Al-i İmran: 3/14)
Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer
imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah'ın katındadır. (Enfal: 8/28)
De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız,
kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, kesada
uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan,
Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah, emrini
getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez. (Tevbe:
9/24)
(Ey Muhammed!) Onların malları ve çocukları seni
imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla, ancak dünya hayatında onların azaplarını
çoğaltmayı ve onların kafir olarak canlarının çıkmasını istiyor. (Tevbe: 9/55)
Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin.
Çünkü Allah, bunlarla ancak dünyada onların azaplarını çoğaltmayı ve onların
kafir olarak canlarının güçlükle çıkmasını istiyor. (Tevbe: 9/85)
Onlardan gücünün yettiği kimseleri davetinle
şaşırt; süvarilerinle, yayalarınla onları yaygaraya boğ; mallarına, evlatlarına
ortak ol, kendilerine vaatlerde bulun. Şeytan, insanlara, aldatmadan başka bir
şey vadetmez. (İsra: 17/64)
Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür;
ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de
ümit bağlamaya daha lâyıktır. (Kehf: 18/46)
Sanıyorlar mı ki, onlara verdiğimiz servet ve
oğullar ile kendilerine faydalar sağlamak için can atıyoruz? Hayır, onlar işin
farkına varamıyorlar. (Mü’minun: 23/55-56)
O gün, ne mal fayda verir ne de evlat. (Şuara:
26/88)
Karun, Musa'nın kavminden idi de, onlara karşı
azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını güçlü
kuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona şöyle demişti: Şımarma! Bil ki
Allah şımarıkları sevmez. (Kasas: 28/76)
Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda
harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana
ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu
arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez. (Kasas: 28/77)
Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin
karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun'a verilenin benzeri
bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler. (Kasas: 28/79)
Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi
Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.
(Münafikun: 63/9)
Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için
bir imtihandır. Büyük mükâfat ise Allah'ın yanındadır. (Teğabun: 64/15)
Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz,
yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helal demeden mirası
yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz. (Fecr: 89/17-20)
(O), malının kendisini ebedi kılacağını
zanneder. (Hümeze: 104/3)
|