a12
a12- Tazarru ve
Huşu
Namazlara ve orta namaza devam
edin. Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın. (Bakara: 2/238)
Sabreden, dürüst olan, huzurda
boyun büken, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah'tan bağış dileyenler
(içindir). (Al-i İmran: 3/17)
Ey Meryem! Rabbine ibadet et;
secdeye kapan, (O'nun huzurunda) eğilenlerle beraber sen de eğil. (Al-i İmran:
3/43)
Ehl-i kitaptan öyleleri var ki,
Allah'a, hem size indirilene, hem de kendilerine indirilene tam bir samimiyetle
ve Allah'a boyun eğerek iman ederler. Allah'ın âyetlerini az bir paraya
satmazlar. İşte onlar için Rableri katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah,
hesabı çabuk olandır. (Al-i İmran: 3/199)
Resûle indirileni duydukları
zaman, tanış çıktıkları gerçekten dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını
görürsün. Derler ki: "Rabbimiz! İman ettik, bizi (hakka) şahit olanlarla beraber
yaz." (Maide: 5/83)
Rabbinize yalvara yakara ve
gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez. (A’raf: 7/55)
İnanıp da güzel işler yapan ve
Rablerine gönülden boyun eğenlere gelince, işte onlar cennet ehlidir. Onlar
orada ebedi kalırlar. (Hud: 11/23)
"Ey Rabbimiz! Ey sahibimiz!
Namazı dosdoğru kılmaları için ben, neslimden bir kısmını senin Beyt-i
Harem'inin (Kâbe'nin) yanında, ziraat yapılmayan bir vadiye yerleştirdim. Artık
sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meyledici kıl ve meyvelerden
bunlara rızık ver! Umulur ki bu nimetlere şükrederler." (İbrahim: 14/37)
"Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki sen
bizim gizleyeceğimizi de açıklayacağımızı da bilirsin. Çünkü ne yerde ne de
gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz." (İbrahim: 14/38)
"Ey Rabbim! Beni ve soyumdan
gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!"
(İbrahim: 14/40)
"Ey Rabbimiz! (Amellerin) hesap
olunacağı gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla!" (İbrahim: 14/41)
Ağlayarak yüz üstü yere
kapanırlar. (Kur'an okumak) onların saygısını artırır. (İsra: 17/109)
Hani o, gizli bir sesle Rabbine
niyaz etmişti: (Meryem: 19/3)
Rabbim! dedi, benden
(vücudumdan), kemiklerim zayıfladı, saçım başım ağardı. Ve ben, Rabbim, sana
(ettiğim) dua sayesinde hiç bedbaht olmadım. (Meryem: 19/4)
Eyyub'u da (an). Hani Rabbine:
"Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin" diye niyaz
etmişti. (Enbiya: 21/83)
Zünnûn'u da (Yunus'u da
zikret). O öfkeli bir halde geçip gitmişti; bizim kendisini asla
sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet karanlıklar içinde: "Senden başka
hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!" diye
niyaz etti. (Enbiya: 21/87)
Biz onun da duasını kabul ettik
ve ona Yahya'yı verdik; eşini de kendisi için (çocuk doğurmaya) elverişli
kıldık. Onlar (bütün bu peygamberler), hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve
korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler.
(Enbiya: 21/90)
Onlar ki, namazlarında huşû
içindedir ler; (Mü’minun: 23/2)
Andolsun, biz onları sıkıntıya
düşürdük de yine Rablerine boyun eğmediler, tazarru ve niyazda da bulunmuyorlar.
(Mü’minun: 23/76)
Gecelerini Rablerine secde
ederek ve kıyam durarak geçirirler. (Furkan: 25/64)
Ve şöyle derler: Rabbimiz!
Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil,
devamlıdır. (Furkan: 25/65)
Göklerde ve yerde olanlar hep
O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmiştir. (Rum: 30/26)
Korkuyla ve umutla Rablerine
yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için), vücutları yataklardan uzak kalır ve
kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar. (Secde: 32/16)
Müslüman erkekler ve müslüman
kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata
devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve
sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler
ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını
koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler
ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir
mükâfat hazırlamıştır. (Ahzab: 33/35)
(Resûlüm!) Kulumuz Eyyub'u da
an. O, Rabbine: Doğrusu şeytan bana bir yorgunluk ve eziyet verdi, diye
seslenmişti. (Sad: 38/41)
Yoksa geceleyin secde ederek ve
kıyamda durarak ibadet eden, ahiretten çekinen ve Rabbinin rahmetini dileyen
kimse (o inkarcı gibi) midir? (Resûlüm!) De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir
olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür. (Zümer: 39/9)
Biz insana, ana-babasına iyilik
etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu.
Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer. Nihayet insan, güçlü çağına erip
kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete
şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de
zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben
müslümanlardanım. (Ahkaf: 46/15)
İman edenlerin Allah'ı anma ve
O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar
daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun
zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan bir çoğu yoldan çıkmış kimselerdir.
(Hadid: 57/16)
Rabbimiz! Bizi, inkar edenler
için deneme konusu kılma, bizi bağışla! Ey Rabbimiz! Yegâne galip ve hikmet
sahibi, ancak sensin. (Mümtahine: 60/5)
Sen ancak ondan korkanları
uyarırsın. (Naziat: 79/45)
|