10
10- Zikr
a- Zikr
Meclislerinin Fazileti
a1- Zikrin
Fazileti
Öyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi
anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin! (Bakara: 2/152)
O sabredenler, kendilerine bir bela geldiği
zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler. (Bakara: 2/156)
Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun
ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.
Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta
veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah
sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve
size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz
içindir. (Bakara: 2/185)
(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizden
gelecek bir lütfu (kazancı) aramanızda size herhangi bir günah yoktur.
Arafat'tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin ve O'nu
size gösterdiği şekilde anın. Şüphesiz siz daha önce yanlış gidenlerden idiniz.
(Bakara: 2/198)
Sayılı günlerde (eyyam-ı teşrikte telbiye ve
tekbir getirerek) Allah'ı anın. Kim iki gün içinde acele edip (Mina'dan
Mekke'ye) dönmek isterse, ona günah yoktur, kim geri kalırsa ona da günah
yoktur. Bunlar günahtan sakınanlar içindir. Allah'tan korkun ve bilin ki hepiniz
O'nun huzurunda toplanacaksınız. (Bakara: 2/203)
Ey iman edenler! Herhangi bir topluluk ile
karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah'ı çok anın ki başarıya erişesiniz. (Enfal:
8/45)
(Bu alış verişi yapanlar), tevbe edenler, ibadet
edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği
emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır. O
müminleri müjdele! (Tevbe: 9/112)
Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah'ın
zikriyle sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur
bulur. (Ra’d: 13/28)
Allah'ın dilemesine bağlamadıkça (inşâallah
demedikçe) hiçbir şey için "Bunu yarın yapacağım" deme. Bunu unuttuğun takdirde
Allah'ı an ve: "Umarım Rabbim beni, doğruya bundan daha yakın olan bir yola
iletir" de. (Kehf: 18/23-24)
Ve çok çok analım seni. (Taha: 20/34)
Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini
Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır.
Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar. (Nur:
24/37)
(Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı
kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak
elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir. (Ankebut: 29/45)
Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah'a ve
ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir
örnektir. (Ahzab: 33/21)
Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin
erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden
kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden
kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve
sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını
koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler
ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir
mükâfat hazırlamıştır. (Ahzab: 33/35)
Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve
Allah'ın lütfundan isteyin. Allah'ı çok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz.
(Cuma: 62/10)
Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi
Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.
(Münafikun: 63/9)
Temizlenen, Rabbinin adını anıp O'na kulluk eden
kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir. (A’la: 87/14-15)
|