a17b
a17b- Kur’an’ın
Tevbeyi Emretmesi
Hâla Allah'a tevbe edip O'ndan
bağışlanmayı dilemeyecekler mi? Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir. (Maide:
5/74)
Kötülükler yaptıktan sonra
ardından tevbe edip de iman edenlere gelince, şüphesiz ki o tevbe ve imandan
sonra, Rabbin elbette bağışlayan ve esirgeyendir. (A’raf: 7/153)
Onlara denildi ki: Şu şehirde
(Kudüs'te) yerleşin, ondan (nimetlerinden) dilediğiniz gibi yeyin, "bağışlanmak
istiyoruz" deyin ve kapıdan eğilerek girin ki hatalarınızı bağışlayalım. İyilik
yapanlara ileride ihsanımızı daha da artıracağız. (A’raf: 7/161)
Allah'ın, kullarının tevbesini
kabul edeceğini, sadakaları geri çevirmeyeceğini ve Allah'ın tevbeyi çok kabul
eden ve pek esirgeyen olduğunu hâla bilmezler mi? (Tevbe: 9/104)
Ey kavmim! Rabbinizden bağış
dileyin; sonra da O'na tevbe edin ki, üzerinize göğü (yağmuru) bol bol göndersin
ve kuvvetinize kuvvet katsın. Günah işleyerek (Allah'tan) yüz çevirmeyin. (Hud:
11/52)
Semûd kavmine de kardeşleri
Salih'i (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka
tanrınız yoktur. O sizi yerden (topraktan) yarattı. Ve sizi orada yaşattı. O
halde O'ndan mağfiret isteyin; sonra da O'na tevbe edin. Çünkü Rabbim
(kullarına) çok yakındır, (dualarını) kabul edendir. (Hud: 11/61)
Mümin kadınlara da söyle:
Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler.
Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş
örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları,
kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri,
erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin
kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin
kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların
gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına
zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye
ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey
müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz. (Nur: 24/31)
Size azap gelip çatmadan önce
Rabbinize dönün, O'na teslim olun, sonra size yardım edilmez. (Zümer: 39/54)
Eğer ikiniz de Allah'a tevbe
ederseniz, (yerinde olur). Çünkü kalpleriniz sapmıştı. Ve eğer Peygamber'e karşı
birbirinize arka verirseniz bilesiniz ki onun dostu ve yardımcısı Allah, Cebrail
ve müminlerin iyileridir. Bunların ardından melekler de (ona) yardımcıdır. (Tahrim:
66/4)
Ey iman edenler! Samimi bir
tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter.
Peygamberi ve Onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi,
altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların önlerinden ve sağlarından
(amellerinin) nurları aydınlatıp gider de, "Ey Rabbimiz! Nurumuzu bizim için
tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin" derler. (Tahrim: 66/8)
Allah'ın yardımı ve zaferi
gelip de insanların bölük bölük Allah'ın dinine girmekte olduklarını gördüğün
vakit Rabbine hamdederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O,
tevbeleri çok kabul edendir. (Nasr: 110/1-3)
|