11
11- Dua
a- Duanın Fazileti
Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara):
Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O
halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu
bulalar. (Bakara: 2/186)
Onlardan bir kısmı da: Ey Rabbimiz! Bize dünyada
da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! derler.
(Bakara: 2/201)
Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti: Rabbim! Bana
tarafından hayırlı bir nesil bağışla. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin,
dedi. (Al-i İmran: 3/38)
Zekeriyya mâbedde durmuş namaz kılarken melekler
ona şöyle nida ettiler: Allah sana, kendisi tarafından gelen bir Kelime'yi
tasdik edici, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamber olarak Yahya'yı
müjdeler. (Al-i İmran: 3/39)
(Allah şöyle buyurdu:) Ey Zekeriyya! Biz sana
bir oğul müjdeleriz ki, onun adı Yahya'dır. Daha önce ona kimseyi adaş yapmadık.
(Meryem: 19/7)
Allah: Ey Musa! dedi, istediğin sana verildi. (Taha:
20/36)
Andolsun biz sana bir defa daha lütufta
bulunmuştuk. (Taha: 20/37)
Daha önce Nuh da dua etmiş, biz onun duasını
kabul etmiştik. Böylece, kendisini ve (iman eden) yakınlarını büyük sıkıntıdan
kurtarmıştık. (Enbiya: 21/76)
Bunun üzerine biz, tarafımızdan bir rahmet ve
kulluk edenler için bir hatıra olmak üzere onun duasını kabul ettik; kendisinde
dert ve sıkıntı olarak ne varsa giderdik ve ona aile efradını, ayrıca bunlarla
birlikte bir mislini daha verdik. (Enbiya: 21/84)
Bunun üzerine onun duasını kabul ettik ve onu
kederden kurtardık. İşte biz müminleri böyle kurtarırız. (Enbiya: 21/88)
Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı
verdik; eşini de kendisi için (çocuk doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar (bütün
bu peygamberler), hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize
yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler. (Enbiya: 21/90)
Nitekim, vukuu kaçınılmaz olan korkunç bir ses
yakalayıverdi onları! Kendilerini hemen sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler
topluluğunun canı cehenneme! (Mü’minun: 23/41)
Bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri, o
dolu geminin içinde (taşıyarak) kurtardık. (Şuara: 26/119)
Bunun üzerine onu ve bütün ailesini kurtardık (Şuara:
26/170)
(Onlar mı hayırlı) yoksa darda kalana kendine
yalvardığı zaman karşılık veren ve (başındaki) sıkıntıyı gideren, sizi
yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! Ne kadar da kıt
düşünüyorsunuz! (Neml: 27/62)
Musa: Rabbim! Doğrusu kendime zulmettim (başıma
iş açtım). Beni bağışla dedi, Allah da onu bağışladı. Çünkü, çok bağışlayıcı,
çok esirgeyici olan ancak O'dur. (Kasas: 28/16)
Musa korka korka, (etrafı) gözetleyerek oradan
çıktı. "Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar" dedi. (Kasas: 28/21)
Kim izzet ve şeref istiyor idiyse, bilsin ki,
izzet ve şerefin hepsi Allah'ındır. O'na ancak güzel sözler yükselir (ulaşır).
Onları da Allah'a amel-i salih ulaştırır. Kötülüklerle tuzak kuranlara gelince,
onlar için çetin bir azap vardır ve onların tuzağı bozulur. (Fatır: 35/10)
İşte o zaman biz onu uslu bir oğul ile
müjdeledik. (Saffat: 37/101)
Bunun üzerine biz de, istediği yere onun emriyle
kolayca giden rüzgârı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir
halkalarla bağlı diğer yaratıkları onun emrine verdik. (Sad: 38/36-38)
Bizden bir rahmet ve olgun akıl sahipleri için
de bir ibret olmak üzere ona hem ailesini hem de onlarla beraber bir mislini
bağışladık. (Sad: 38/43)
Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul
edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme
gireceklerdir. (Mü’min: 40/60)
|