6c
6c- İlmin
Gizlenmesi
(Ey Muhammed!) Biz senin
yüzünün göğe doğru çevrilmekte olduğunu (yücelerden haber beklediğini)
görüyoruz. İşte şimdi, seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık
yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. (Ey müslümanlar!) Siz de nerede olursanız
olun, (namazda) yüzlerinizi o tarafa çevirin. Şüphe yok ki, ehl-i kitap, onun
Rablerinden gelen gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapmakta
olduklarından habersiz değildir. (Bakara: 2/144)
Kendilerine kitap verdiklerimiz
onu (o kitaptaki peygamberi), öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Buna
rağmen onlardan bir gurup bile bile gerçeği gizler. (Bakara: 2/146)
İndirdiğimiz açık delilleri ve
kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidayet yolunu gizleyenlere hem Allah hem
de bütün lânet ediciler lânet eder. (Bakara: 2/159)
Allah'ın indirdiği kitaptan bir
şeyi (âhir zaman Peygamberinin vasıflarını) gizleyip onu az bir paha ile
değişenler yok mu, işte onların yeyip de karınlarına doldurdukları, ateşten
başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de
onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır. (Bakara:
2/174)
Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp
bildiğiniz halde niçin Allah'ın âyetlerini inkar edersiniz? (Al-i İmran: 3/170)
Ey ehl-i kitap! Neden doğruyu
eğriye karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz? (Al-i İmran: 3/71)
Ehl-i kitaptan öylesi vardır
ki, ona yüklerle mal emanet bıraksan, onu sana noksansız iade eder. Fakat
onlardan öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet bıraksan, tepesine dikilip
durmazsan onu sana iade etmez. Bu da onların, "Ümmîlere karşı yaptıklarımızdan
dolayı bize vebal yoktur" demelerindendir. Allah adına bile bile yalan
söylüyorlar. (Al-i İmran: 3/75)
Allah, kendilerine kitap
verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz"
diyerek söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa
değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kadar kötü! (Al-i İmran: 3/187)
Bunlar cimrilik eden ve
insanlara da cimriliği tavsiye eden, Allah'ın kendilerine lütfundan verdiğini
gizleyen kimselerdir. Biz, kafirler için alçaltıcı bir azap hazırladık. (Nisa:
4/37)
Yahudilerden bir kısmı
kelimeleri yerlerinden değiştirirler, dillerini eğerek, bükerek ve dine
saldırarak (Peygambere karşı) "İşittik ve karşı geldik", "dinle, dinlemez
olası", "râinâ" derler. Eğer onlar "İşittik, itaat ettik, dinle ve bizi gözet"
deselerdi şüphesiz kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olacaktı; fakat
küfürleri (gerçeği kabul etmemeleri) sebebiyle Allah onları lânetlemiştir. Artık
pek az inanırlar. (Nisa: 4/46)
Kendilerine Kitap'tan nasip
verilenleri görmedin mi? Putlara ve bâtıla (tanrılara) iman ediyorlar, sonra da
kafirler için: "Bunlar, Allah'a iman edenlerden daha doğru yoldadır" diyorlar!
(Nisa: 4/51)
Sözlerini bozmaları sebebiyle
onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kelimelerin yerlerini
değiştirirler (kitaplarını tahrif ederler). Kendilerine öğretilen ahkâmın
(Tevrat'ın) önemli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onlardan
daima bir hainlik görürsün. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Şüphesiz
Allah iyilik edenleri sever. (Maide: 5/13)
Ey ehl-i kitap! Resûlümüz size
Kitap'tan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi; birçok
(kusurunuzu) da affediyor. Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir kitap
geldi. (Maide: 5/15)
Biz, içinde doğruya rehberlik
ve nur olduğu halde Tevrat'ı indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiş peygamberler
onunla yahudilere hükmederlerdi. Allah'ın Kitab'ını korumaları kendilerinden
istendiği için Rablerine teslim olmuş zâhidler ve bilginler de (onunla
hükmederlerdi). Hepsi ona (hak olduğuna) şahitlerdi. Şu halde (Ey yahudiler ve
hakimler!) İnsanlardan korkmayın, benden korkun. Âyetlerimi az bir bedel
karşılığında satmayın. Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte
onlar kafirlerin ta kendileridir. (Maide: 5/44)
Din adamları ve âlimleri
onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya!
İşledikleri (fiiller) ne kötüdür! (Maide: 5/63)
Ey Resûl! Rabbinden sana
indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun.
Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kafirler topluluğuna
rehberlik etmez. (Maide: 5/67)
(De ki): Allah'tan başka bir
hakem mi arayacağım? Halbuki size Kitab'ı açık olarak indiren O'dur. Kendilerine
kitap verdiğimiz kimseler, Kur'an'ın gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş
olduğunu bilirler. Sakın şüpheye düşenlerden olma! (En’am: 6/114)
Fakat onlardan zalim olanlar,
sözü, kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdiler. Biz de zulmetmelerinden
ötürü üzerlerine gökten bir azap gönderdik. (A’raf: 7/162)
Onların ardından da (âyetleri
tahrif karşılığında) şu değersiz dünya malını alıp, nasıl olsa bağışlanacağız,
diyerek Kitab'a vâris olan birtakım kötü kimseler geldi. Onlara, ona benzer bir
menfaat daha gelse onu da alırlar. Peki, Kitap'ta Allah hakkında gerçekten başka
bir şey söylemeyeceklerine dair onlardan söz alınmamış mıydı ve onlar
Kitap'takini okumamışlar mıydı? Âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır.
Hâla aklınız ermiyor mu? (A’raf: 7/169)
|