b5
b5- Hükmederken
Şeriata Bağlı Kalmak
İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah,
müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberleri gönderdi. İnsanlar arasında,
anlaşmazlığa düştükleri hususlarda hüküm vermeleri için, onlarla beraber hak
yolu gösteren kitapları da gönderdi. Ancak kendilerine kitap verilenler, apaçık
deliller geldikten sonra, aralarındaki kıskançlıktan ötürü dinde anlaşmazlığa
düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenlere, üzerinde ihtilafa düştükleri
gerçeği izniyle gösterdi. Allah dilediğini doğru yola iletir. (Bakara: 2/213)
(Resûlüm!) Kendilerine Kitap'tan bir pay
verilenleri (yahudileri) görmez misin ki, aralarında hükmetmesi için Allah'ın
Kitab'ına çağırılıyorlar da, sonra içlerinden bir gurup cayarak geri dönüyor.
(Ali İmran: 3/23)
Sana indirilene ve senden önce indirilenlere
inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tâğut'a inanmamaları kendilerine
emrolunduğu halde, Tâğut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan
onları büsbütün saptırmak istiyor. (Nisa: 4/60)
Allah'ın sana gösterdiği şekilde insanlar
arasında hükmedesin diye sana Kitab'ı hak ile indirdik; hainlerden taraf olma!
(Nisa: 4/105)
İçinde Allah'ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında
olduğu halde nasıl seni hakem kılıyorlar da sonra, bunun arkasından yüz çevirip
gidiyorlar? Onlar inanmış kimseler değildir. (Maide: 5/43)
Biz, içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu
halde Tevrat'ı indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiş peygamberler onunla
yahudilere hükmederlerdi. Allah'ın Kitab'ını korumaları kendilerinden istendiği
için Rablerine teslim olmuş zâhidler ve bilginler de (onunla hükmederlerdi).
Hepsi ona (hak olduğuna) şahitlerdi. Şu halde (Ey yahudiler ve hakimler!)
İnsanlardan korkmayın, benden korkun. Âyetlerimi az bir bedel karşılığında
satmayın. Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar
kafirlerin ta kendileridir. (Maide: 5/44)
Tevrat'ta onlara şöyle yazdık: Cana can, göze
göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş (karşılık ve cezadır). Yaralar da
kısastır (Her yaralama misli ile cezalandırılır). Kim bunu (kısası) bağışlarsa
kendisi için o keffâret olur. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar
zalimlerdir. (Maide: 5/45)
İncil'e inananlar, Allah'ın onda indirdiği
(hükümler) ile hükmetsinler. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar
fâsıklardır. (Maide: 5/47)
Sana da, daha önceki kitabı doğrulamak ve onu
korumak üzere hak olarak Kitab'ı (Kur'an'ı) gönderdik. Artık aralarında Allah'ın
indirdiği ile hükmet; sana gelen gerçeği bırakıp da onların arzularına uyma. (Ey
ümmetler!) Her birinize bir şeriat ve bir yol verdik. Allah dileseydi sizleri
bir tek ümmet yapardı; fakat size verdiğinde (yol ve şeriatlerde) sizi denemek
için (böyle yaptı). Öyleyse iyi işlerde birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü
Allah'adır. Artık size, üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeylerin (gerçek tarafını)
O haber verecektir. (Maide: 5/48)
(Sana şu talimatı verdik): Aralarında Allah'ın
indirdiği ile hükmet ve onların arzularına uyma. Allah'ın sana indirdiği
hükümlerin bir kısmından seni saptırmamalarına dikkat et. Eğer (hükümden) yüz
çevirirlerse bil ki (bununla) Allah ancak, günahlarının bir kısmını onların
başına bela etmek ister. İnsanların birçoğu da zaten yoldan çıkmışlardır. (Maide:
5/49)
Yoksa onlar (İslâm öncesi) cahiliye idaresini mi
arıyorlar? İyi anlayan bir topluma göre, hükümranlığı Allah'tan daha güzel kim
vardır? (Maide: 5/50)
"Ey Kitap ehli! Siz, Tevrat'ı, İncil'i ve
Rabbinizden size indirileni hakkıyla uygulamadıkça, (doğru) bir şey (yol)
üzerinde değilsinizdir" de. Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve
azgınlığını elbette artıracaktır. Kafirler topluluğuna üzülme. (Maide: 5/68)
(Bana ibadet etmesi için) Musa'ya otuz gece vade
verdik ve ona on gece daha ilâve ettik; böylece Rabbinin tayin ettiği vakit kırk
geceyi buldu. Musa, kardeşi Harun'a dedi ki: Kavmimin içinde benim yerime geç,
onları ıslah et, bozguncuların yoluna uyma. (Maide: 5/142)
Sonra da seni din konusunda bir şeriat sahibi
kıldık. Sen ona uy; bilmeyenlerin isteklerine uyma. (Casiye: 45/18)
|