SADECE TEHLİKE ANINDA DEĞİL
SADECE TEHLİKE ANINDA DEĞİL, HER ZAMAN
ALLAH’A KARŞI SAMİMİ OLMAK
Oysa andolsun, daha önce ‘arkalarını dönüp
kaçmayacaklarına’ dair Allah’a söz vermişlerdi; Allah’a verilen söz (ahid) ise,
(ağır bir) sorumluluktur. (Ahzab Suresi, 15)
Bir de (savaşa katılabilecekleri bir bineğe)
bindirmen için sana her gelişlerinde “Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum”
dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden
yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur. Yol, ancak o
kimseler aleyhinedir ki, zengin oldukları halde (savaşa çıkmamak için) senden
izin isterler ve bunlar geride kalanlarla birlikte olmayı seçerler. Allah,
onların kalplerini mühürlemiştir. Bundan dolayı onlar, bilmezler. (Tevbe Suresi,
92-93)
İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat iş, kesinlik
ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Allah’a sadakat gösterselerdi, şüphesiz
onlar için daha hayırlı olurdu. (Muhammed Suresi, 21)
|