a27b
a27b- Allah’ın
Rahmetinin Gazabına Üstünlüğü
Ondan sonra sözünüzden
dönmüştünüz. Eğer sizin üzerinizde Allah'ın ihsanı ve rahmeti olmasaydı,
muhakkak zarara uğrayanlardan olurdunuz. (Bakara: 2/64)
Ancak, bundan sonra tevbe edip
yola gelenler başka. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir. (Al-i İmran:
3/89)
(Uhud'da) iki ordu karşılaştığı
gün, sizi bırakıp gidenleri, sırf işledikleri bazı hatalar yüzünden şeytan
(yerlerinden) kaydırmıştı. Yine de Allah onları affetti. Çünkü Allah, çok
bağışlayıcıdır, halîmdir. (Al-i İmran: 3/155)
Ey iman edenler! Karşılıklı
rızaya dayanan ticaret olması hali müstesna, mallarınızı, bâtıl (haksız ve haram
yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz
Allah, sizi esirgeyecektir. (Nisa: 4/29)
Biz her peygamberi -Allah'ın
izniyle ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine
zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan bağışlanmayı dileseler, Resûl de
onlar için istiğfar etseydi Allah'ı ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardı.
(Nisa: 4/64)
Eğer onlara, kendinizi öldürün
yahut yurtlarınızdan çıkın, diye emretmiş olsaydık, içlerinden pek azı müstesna,
bunu yapmazlardı. Eğer kendilerine verilen öğüdü yerine getirselerdi, onlar için
hem daha hayırlı hem de (imanlarını) daha pekiştirici olurdu. (Nisa: 4/66)
Eğer siz iman eder ve
şükrederseniz, Allah size neden azap etsin! Allah şükre karşılık veren ve her
şeyi bilendir. (Nisa: 4/147)
Rabbin zengindir, rahmet
sahibidir. Dilerse sizi yok eder ve sizi başka bir kavmin zürriyetinden
yarattığı gibi sizden sonra yerinize dilediği bir kavmi yaratır. (En’am: 6/133)
Islah edilmesinden sonra
yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah'a korkarak ve (rahmetini) umarak dua
edin. Muhakkak ki iyilik edenlere Allah'ın rahmeti çok yakındır. (A’raf: 7/56)
Peygamberleri dedi ki: Gökleri
ve yeri yaratan Allah hakkında şüphe mi var? Halbuki O, sizin günahlarınızdan
bir kısmını bağışlamak ve sizi muayyen bir vakte kadar yaşatmak içi sizi (hak
dine) çağırıyor. Onlar dediler ki: Siz de bizim gibi bir insandan başka bir şey
değilsiniz. Siz bizi atalarımızın tapmış olduğu şeylerden döndürmek
istiyorsunuz. Öyleyse bize, apaçık bir delil getirin! (İbrahim: 14/10)
Eğer onlara acıyıp da içinde
bulundukları sıkıntıyı giderseydik, iyice körleşerek azgınlıklarında
direnirlerdi. (Mü’minun: 23/75)
Zira kullarımdan bir zümre:
Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi affet; bize acı! Sen, merhametlilerin en
iyisisin, demişlerdi. (Mü’minun: 23/109)
Eğer dünyada ve ahirette
Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan
dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi. (Nur: 24/14)
Ya sizin üstünüze Allah'ın
lütuf ve merhameti olmasaydı, Allah çok şefkatli ve merhametli olmasaydı
(haliniz nice olurdu)! (Nur: 24/20)
Ey iman edenler! Şeytanın
adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o,
edepsizliği (yüzkızartıcı suçları) ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah'ın
lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse asla temize çıkamazdı.
Fakat Allah dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir. (Nur: 24/21)
Ancak, kim haksızlık eder,
sonra, işlediği kötülük yerine iyilik yaparsa, bilsin ki ben (ona karşı da) çok
bağışlayıcıyım, çok merhamet sahibiyim. (Neml: 27/11)
Çünkü Allah sadâkat
gösterenleri sadâkatları sebebiyle mükâfatlandıracak, münafıklara -dilerse- azap
edecek yahut da (tevbe ederlerse) tevbelerini kabul edecektir. Şüphesiz Allah,
bağışlayandır, esirgeyendir. (Ahzab: 33/24)
Dilesek onları suda boğarız. O
zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar. (Yasin: 36/43)
Ancak bizim tarafımızdan bir
rahmet ve belli bir zamana kadar dünyadan faydalandırmamız müstesnadır. (Yasin:
36/44)
Arş'ı yüklenen ve bir de onun
çevresinde bulunanlar (melekler), Rablerini hamd ile tesbih ederler, O'na iman
ederler. Müminlerin de bağışlanmasını isterler: Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve
ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri
bağışla, onları cehennem azabından koru! (derler). (Mü’min: 40/7)
Bir de onları, her türlü
kötülüklerden koru. O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu
rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur. (Mü’min: 40/9)
|