a30a3
a30a3- Dünya
Ömrünün Kısalığı
Allah: Birbirinize düşman
olarak inin! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadar yerleşme ve faydalanma
vardır, buyurdu. (A’raf: 7/24)
Ey iman edenler! Size ne oldu
ki, "Allah yolunda savaşa çıkın!" denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz?
Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası
ahiretin yanında pek azdır. (Tevbe: 9/38)
Dünya hayatının durumu, gökten
indirdiğimiz bir su gibidir ki, insanların ve hayvanların yiyeceklerinden olan
yeryüzü bitkileri o su sayesinde gürleşip birbirine girer. Nihayet yeryüzü
zinetini takınıp, (rengârenk) süslendiği ve sahipleri de onun üzerinde kudret
sahibi olduklarını sandıkları bir sırada, bir gece veya gündüz ona emrimiz
(âfetimiz) gelir de onu sanki dün yerinde yokmuş gibi kökünden koparılarak
biçilmiş bir hale getiririz. İşte iyi düşünecek kavimler için âyetlerimizi böyle
açıklıyoruz. (Yunus: 10/24)
Allah'ın onları, sanki günün
ancak bir saati kadar kaldıklarını zanneder vaziyette yeniden diriltip
toplayacağı gün aralarında birbirleriyle tanışırlar. Allah'ın huzuruna varmayı
yalanlayanlar elbette zarara uğramışlardır. Zira onlar doğru yola gitmemişlerdi.
(Yunus: 10/45)
Sanki orada hiç oturmamışlardı.
Biliniz ki, Semûd kavmi gerçekten Rablerini inkar ettiler. Yine bilesiniz ki,
Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak kılındı. (Hud: 11/68)
Sanki orada hiç
barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi
Medyen kavmi de uzak oldu. (Hud: 11/95)
Allah sizi çağıracağı gün,
kendisine hamdederek çağrısına uyarsınız ve (dirilmeden önceki halinizde) çok az
kaldığınızı sanırsınız. (İsra: 17/52)
Aralarında birbirlerine gizli
gizli şöyle derler: "Dünyada sadece on gün kaldınız." (Taha: 20/103)
Aralarında konuştukları konuyu
biz daha iyi biliriz. Onların en olgun ve akıllı olanı o zaman: "Bir günden
fazla kalmadınız" der. (Taha: 20/104)
(Allah inkarcılara) "Yeryüzünde
kaç yıl kaldınız?" diye sorar. (Mü’minun: 23/112)
"Bir gün veya günün bir kısmı
kadar kaldık. İşte sayanlara sor" derler. (Mü’minun: 23/113)
Buyurur: Sadece az bir süre
kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız! (Mü’minun: 23/114)
Şu halde, kendisine güzel bir
vaatte bulunduğumuz kimse -ki ona kavuşacaktır- (sırf) dünya hayatının geçici
menfaat ve zevkini yaşattığımız, sonra kıyamet gününde (azap için) huzurumuza
getirilenler arasında bulunan kimse gibi midir? (Kasas: 28/61)
Kıyamet koptuğu gün,
günahkârlar, (dünyada) ancak pek kısa bir süre kaldıklarına yemin ederler. İşte
onlar, (dünyada da haktan) böyle döndürülüyorlardı. (Rum: 30/55)
Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya
hayatı, geçici bir eğlencedir. Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur. (Mü’min:
40/39)
O halde (Resûlum),
peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret. Onlar
hakkında acele etme, onlar vadedildikleri azabı gördükleri gün sanki dünyada
sadece gündüzün bir saati kadar kaldıklarını sanırlar. Bu, bir tebliğdir. Yoldan
çıkmış topluluklardan başkası helâk edilir mi hiç! (Ahkaf: 46/35)
(Ey inkarcılar!) Yeyiniz,
(dünyadan) faydalanınız biraz! Gerçek şu ki, sizler suçlusunuz! (Mürselat:
77/46)
Biz, yakın bir azap ile sizi
uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkarcı kişi: "Keşke toprak
olsaydım!" diyecektir. (Nebe: 78/40)
Kıyamet gününü gördüklerinde
(dünyada) sadece bir akşam vakti ya da kuşluk zamanı kadar kaldıklarını
sanırlar. (Naziat: 79/46)
Fakat siz (ey insanlar!) Ahiret
daha hayırlı ve daha devamlı olduğu halde dünya hayatını tercih ediyorsunuz. (A’la:
87/16-17)
|