a35d
a35d- Sabrın
Mükafatı
Ey iman edenler! Sabır ve namaz
ile Allah'tan yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.
(Bakara: 2/153)
Andolsun ki sizi biraz korku ve
açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz.
(Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele! (Bakara: 2/155)
İşte Rablerinden bağışlamalar
ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır. (Bakara: 2/157)
İyilik, yüzlerinizi doğu ve
batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki,
Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın
rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara,
dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir.
Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş
zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır.
Müttakîler ancak onlardır! (Bakara: 2/177)
Tâlût askerlerle beraber (cihad
için) ayrılınca: Biliniz ki Allah sizi bir ırmakla imtihan edecek. Kim ondan
içerse benden değildir. Eliyle bir avuç içen müstesna kim ondan içmezse
bendendir, dedi. İçlerinden pek azı müstesna hepsi ırmaktan içtiler. Tâlût ve
iman edenler beraberce ırmağı geçince: Bugün bizim Câlût'a ve askerlerine karşı
koyacak hiç gücümüz yoktur, dediler. Allah'ın huzuruna varacaklarına inananlar:
Nice az sayıda bir birlik Allah'ın izniyle çok sayıdaki birliği yenmiştir. Allah
sabredenlerle beraberdir, dediler. (Bakara: 2/249)
Yoksa Allah içinizden cihad
edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizi mi
sandınız? (Al-i İmran: 3/142)
Ey iman edenler! Sabredin;
(düşman karşısında) sebat gösterin; (cihad için) hazırlıklı ve uyanık bulunun ve
Allah'tan korkun ki başarıya erişebilesiniz. (Al-i İmran: 3/200)
Hor görülüp ezilmekte olan o
kavmi (yahudileri) de, içini bereketle doldurduğumuz yerin doğu taraflarına ve
batı taraflarına mirasçı kıldık. Sabırlarına karşılık Rabbinin İsrailoğullarına
verdiği güzel söz yerine geldi. Firavun ve kavminin yapmakta olduklarını ve
yetiştirdikleri bahçeleri helâk ettik. (A’raf: 7/137)
Allah ve Resûlüne itaat edin,
birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de
sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. (Enfal: 8/46)
Şimdi Allah, yükünüzü
hafifletti; sizde zayıflık olduğunu bildi. O halde sizden sabırlı yüz kişi
bulunursa, (onlardan) ikiyüz kişiye galip gelir. Ve eğer sizden bin kişi olursa,
Allah'ın izniyle (onlardan) ikibin kişiye galip gelirler. Allah sabredenlerle
beraberdir. (Enfal: 8/66)
Ancak (musibetlere) sabredip
güzel iş yapanlar böyle değildir. İşte onlar için bir bağış ve bir büyük mükâfat
vardır. (Hud: 11/11)
(Ey Muhammed!) Sabırlı ol,
çünkü Allah güzel iş yapanların mükâfatını zayi etmez. (Hud: 11/115)
Yoksa sen, gerçekten Yusuf
musun? dediler. O da: (Evet) ben Yusuf'um, bu da kardeşim. (Birbirimize
kavuşmayı) Allah bize lütfetti. Çünkü kim (Allah'tan) korkar ve sabrederse,
şüphesiz Allah güzel davrananların mükâfatını zayi etmez, dedi. (Yusuf: 12/90)
(Melekler:) Sabrettiğinize
karşılık size selam olsun! Dünya yurdunun sonu (cennet) ne güzeldir! (derler). (Ra’d:
13/24)
Sizin yanınızdaki (dünya malı)
tükenir, Allah katındakiler ise bâkidir. Elbette sabırlı davrananlara yapmakta
olduklarının en güzeliyle mükâfatlarını vereceğiz. (Nahl: 16/96)
Sonra şüphesiz Rabbin, eziyet
edildikten sonra hicret edip, ardından da sabrederek cihad edenlerin
yardımcısıdır. Bütün bunlardan sonra Rabbin elbette çok bağışlayan, pek
esirgeyendir. (Nahl: 16/110)
Eğer ceza verecekseniz, size
yapılan işkencenin misliyle ceza verin. Ama sabrederseniz, elbette o,
sabredenler için daha hayırlıdır. (Nahl: 16/126)
Onlar öyle kimseler ki, Allah
anıldığı zaman kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namaz kılarlar ve
kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah için) harcarlar. (Hacc:
22/35)
Bugün ben onlara,
sabrettiklerinin karşılığını verdim; onlar, hakikaten muratlarına erenlerdir. (Mü’minun:
23/111)
İşte onlara, sabretmelerine
karşılık cennetin en yüksek makamı verilecek, orada hürmet ve selamla
karşılanacaklardır. (Furkan: 25/75)
İşte onlara, sabretmelerinden
ötürü, mükâfatları iki defa verilecektir. Bunlar kötülüğü iyilikle savarlar,
kendilerine verdiğimiz rızıktan da Allah rızası için harcarlar. (Kasas: 28/54)
Kendilerine ilim verilmiş
olanlar ise şöyle dediler: Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara
göre Allah'ın mükâfatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir. (Kasas:
28/80)
Onlar, sabreden kimselerdir ve
yalnız Rablerine güvenip dayanmaktadırlar. (Ankebut: 29/59)
Sabrettikleri ve âyetlerimize
kesinlikle inandıkları zaman, onların içinden, buyruğumuzla doğru yola ileten
rehberler tayin etmiştik. (Secde: 32/24)
Müslüman erkekler ve müslüman
kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata
devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve
sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler
ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını
koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler
ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir
mükâfat hazırlamıştır. (Anzab: 33/35)
Eline bir demet sap al da
onunla vur, yeminini böyle yerine getir. Gerçekten biz Eyyub'u sabırlı (bir kul)
bulmuştuk. O, ne iyi kuldu! Daima Allah'a yönelirdi. (Sad: 38/44)
(Resûlüm!) Söyle: Ey inanan
kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlara iyilik
vardır. Allah'ın (yarattığı) yeryüzü geniştir. Yalnız sabredenlere, mükâfatları
hesapsız ödenecektir. (Zümer: 39/10)
Buna (bu güzel davranışa) ancak
sabredenler kavuşturulur; buna ancak (hayırdan) büyük nasibi olan kimse
kavuşturulur. (Fussilet: 41/35)
Kim sabreder ve affederse
şüphesiz bu hareketi, yapılmaya değer işlerdendir. (Şura: 42/43)
Eğer onlar, sen yanlarına
çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah çok
bağışlayan, çok esirgeyendir. (Hucurat: 49/5)
Sabretmelerine karşılık onlara
cenneti ve (cennetteki) ipekleri lütfeder. (İnsan: 76/12)
Sonra iman edenlerden,
birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve birbirlerine acımayı öğütleyenlerden
olmaktır. İşte bunlar sağdakilerdir. (Beled: 90/17-18)
|