ZİHAR YAPMAMAK VE KEFARETİ
ZİHAR YAPMAMAK VE KEFARETİ
Gerçekten Allah, eşi konusunda seninle tartışan
ve Allah’a şikayette bulunan (kadın)ın sözünü işitti. Allah, aranızda geçen
konuşmaları işitiyordu. Şüphesiz Allah, işitendir, görendir. (Mücadele Suresi,
2)
Allah, bir adamın kendi (göğüs) boşluğu içinde
iki kalp kılmadı ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız
(zıharda bulunduğunuz) eşlerinizi sizin anneleriniz yapmadı, evlatlıklarınızı da
sizin (öz) çocuklarınız saymadı. Bu, sizin (yalnızca) ağzınızla söylemenizdir.
Allah ise, hakkı söyler ve (doğru olan) yola yöneltip-iletir. (Ahzab Suresi, 4)
Kadınlarına
“zıhar”da bulunanlar, sonra söylediklerinden geri dönenlerin, birbirleriyle
temas etmeden önce bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaları gerekir. İşte size
bununla öğüt verilmektedir. Allah, yaptıklarınızı haber alandır. Ancak buna
(imkan) bulamayanlar (için de) birbirleriyle temas etmeden önce, kesintisiz iki
ay oruç (yüklenmiştir); buna güç yetiremeyenler altmış yoksulu doyursun. Bu
(kolaylık), Allah’a ve O’nun Resûlü’ne iman etmeniz dolayısıyladır. Bunlar,
Allah’ın sınırlarıdır. Kafirler içinse acı bir azab vardır. (Mücadele Suresi,
3-4)
|