MÜMİNLERİN
MÜMİNLERİN, ONUN VERDİĞİ KARARLARA
KALBEN VE KAYITSIZ ŞARTSIZ TESLİM OLMALARI GEREKİR
Hayır öyle değil; Rabbine andolsun, aralarında
çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiç
bir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş
olmazlar. (Nisa Suresi, 65)
Kendilerine güven veya korku haberi geldiğinde,
onu yaygınlaştırıverirler. Oysa bunu peygambere ve kendilerinden olan emir
sahiplerine götürmüş olsalardı, onlardan ‘sonuç-çıkarabilenler,’ onu bilirlerdi.
Allah’ın üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı, azınız hariç herhalde şeytana
uymuştunuz. (Nisa Suresi, 83)
Onlardan Allah’ın elçisine verdiği “fey’e”
gelince, ki siz buna karşı (bunu elde etmek için) ne at, ne deve sürdünüz. Ancak
Allah, elçilerini dilediklerinin üstüne musallat kılar. Allah, her şeye güç
yetirendir. Allah’ın o (fethedilen) şehir halkından Resûlü’ne verdiği fey,
Allah’a, Resûl’e, (ve Resûl’e) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara
ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar
arasında dönüp-dolaşan bir devlet olmasın. Resûl size ne verirse artık onu alın,
sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah,
cezası (ikâbı) pek şiddetli olandır. (Haşr Suresi, 6-7)
|