PEYGAMBERE İTAAT EDENLERİN VE ONU DESTEKLEYENLERİN GÖRECEKLERİ KARŞILIK
PEYGAMBERE İTAAT EDENLERİN VE ONU
DESTEKLEYENLERİN GÖRECEKLERİ KARŞILIK
Ey iman edenler, Allah’tan sakınıp-korkun ve
O’nun elçisine iman edin, size kendi rahmetinden iki kat (güzel karşılık)
versin. Size kendisiyle yürüyeceğiniz bir nur kılsın ve size mağfiret etsin.
Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (Hadid Suresi, 28)
Allah’a ve elçisine itaat edin, ki merhamet
olunasınız. (Al-i İmran Suresi, 132)
İman edip salih amellerde bulunanları
karanlıklardan nura çıkarması için Allah’ın apaçık ayetlerini size okuyan bir
elçi de (gönderdik). Kim iman edip salih bir amelde bulunursa, (Allah) onu
içinde süresiz kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar.
Allah, gerçekten ona ne güzel bir rızık vermiştir. (Talak Suresi, 11)
Allah, murdar olanı, temiz olandan ayırd
edinceye kadar mü’minleri, sizin kendisi üzerinde bulunduğunuz durumda bırakacak
değildir. Allah sizi gayb üzerine muttali kılacak değildir. Ama Allah,
elçilerinden dilediğini seçer. Öyleyse siz de Allah’a ve elçisine iman edin.
Eğer iman eder ve sakınırsanız, sizin için büyük bir ecir vardır. (Al-i İmran
Suresi, 179)
Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’a ve
elçisine itaat ederse, onu altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları
cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur. (Nisa Suresi, 13)
Onlar ki, yanlarındaki
Tevrat’ta ve İncil’de (geleceği) yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi)
olan elçiye (Resul) uyarlar; o, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri
(kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve
onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar,
destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru
izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır. (A’raf Suresi,157)
Ey Ademoğulları, içinizden size ayetlerimi haber
veren elçiler geldiğinde, kim sakınırsa ve (davranışlarını) düzeltirse işte
onlar için korku yoktur, onlar mahzun olmayacaklardır. (A’raf Suresi,35)
Aralarında hükmetmesi için, Allah’a ve elçisine
çağrıldıkları zaman mü’min olanların sözü: “İşittik ve itaat ettik” demeleridir.
İşte felaha kavuşanlar bunlardır. Kim Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederse ve
Allah’tan korkup O’ndan sakınırsa, işte ‘kurtuluşa ve mutluluğa’ erenler
bunlardır. (Nur Suresi, 51-52)
Dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve elçiye
itaat edin. Umulur ki, rahmete kavuşturulmuş olursunuz. (Nur Suresi, 56)
Medine halkına ve çevresindeki bedevilere,
Allah’ın elçisinden geri kalmaları, kendi nefislerini onun nefsine tercih
etmeleri yakışmaz. Bu, gerçekten onların Allah yolunda bir susuzluk, bir
yorgunluk, ‘dayanılmaz bir açlık’ (çekmeleri), kâfirleri ‘kin ve öfkeyle
ayaklandıracak’ bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları
karşılığında, mutlaka onlara bununla salih bir amel yazılmış olması
nedeniyledir. Şüphesiz Allah, iyilik yapanların ecrini kaybetmez. (Tevbe Suresi,
120)
Şüphesiz, Allah’ın Resûlü’nün yanında seslerini
alçak tutanlar; işte onlar, Allah kalplerini takva için imtihan etmiştir. Onlar
için bir mağfiret ve büyük bir ecir vardır. (Hucurat Suresi, 3)”
|