Bahçeler
Bahçeler
Süleyman için de,
sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgara (boyun eğdirdik);
erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Onun eli altında Rabbinin izniyle iş
gören bir kısım cinler vardı. Onlardan kim bizim emrimizden çıkıp-sapacak olsa,
ona çılgın ateşin azabından taddırırdık. Ona dilediği şekilde kaleler,
heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar
yaparlardı. "Ey Davud ailesi, şükrederek çalışın." Kullarımdan şükredenler
azdır. Böylece onun (Süleyman’ın) ölümüne karar verdiğimiz zaman, ölümünü,
onlara, asasını yemekte olan bir ağaç kurdundan başkası haber vermedi. Artık o,
yere yıkılıp-düşünce, açıkca ortaya çıktı ki, şayet cinler gaybı bilmiş
olsalardı böylesine aşağılanıcı bir azab içinde kalıp-yaşamazlardı. Andolsun,
Sebe' (halkı)nın oturduğu yerlerde de bir ayet vardır. (Evleri) Sağdan ve soldan
iki bahçeliydi. (Onlara demiştik ki:) "Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na
şükredin. Güzel bir şehir ve bağışlayan bir Rabb(iniz var)." (Sebe Suresi,
12-15)
Biz, orada
hurmalıklardan ve üzüm-bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar
fışkırttık: Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için.
Yine de şükretmiyorlar mı? (Yasin Suresi, 34-35)
Onlar nice
bahçeler ve pınarlar terketmişlerdi; (Nice) Ekinler, güzel konaklar, (Duhan
Suresi, 25-26)
|