İlim Sahibi Bir Kuluna Allah
İlim Sahibi Bir
Kuluna Allah’ın Gaybı Bildirmesi
Derken,
katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim
öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu buldular. Musa ona dedi ki: "Doğru yol
(rüşd) olarak sana öğretilenden bana öğretmen için sana tabi olabilir miyim?"
Dedi ki: "Gerçekten sen, benimle birlikte olma sabrını göstermeye güç
yetiremezsin." (Böyleyken) "Özünü kavramaya kuşatıcı olamadığın şeye nasıl
sabredebilirsin?" (Musa:) "İnşaallah, beni sabreden (biri olarak) bulacaksın.
Hiçbir işte sana karşı gelmeyeceğim" dedi. Dedi ki: "Eğer bana uyacak olursan,
hiçbir şey hakkında bana soru sorma, ben sana öğütle-anlatıp söz edinceye
kadar." Böylece ikisi yola koyuldu. Nitekim bir gemiye binince, o bunu (gemiyi)
deliverdi. (Musa) Dedi ki: "İçindekilerini batırmak için mi onu deldin?
Andolsun, sen şaşırtıcı bir iş yaptın." Dedi ki: "Gerçekten benimle birlikte
olma sabrını göstermeye kesinlikle güç yetiremeyeceğini ben sana söylemedim mi?"
(Musa:) "Beni, unuttuğumdan dolayı sorgulama ve bu işimden dolayı bana zorluk
çıkarma" dedi. Böylece ikisi (yine) yola koyuldular. Nitekim bir çocukla
karşılaştılar, o hemen tutup onu öldürüverdi. (Musa) Dedi ki: "Bir cana karşılık
olmaksızın, tertemiz bir canı mı öldürdün?
Andolsun, sen kötü
bir iş yaptın." Dedi ki: "Gerçekte benimle birlikte olma sabrını göstermeye
kesinlikle güç yetiremeyeceğini ben sana söylemedim mi?" (Musa:) "Bundan sonra
sana birşey soracak olursam, artık benimle arkadaşlık etme. Benden yana bir özre
ulaşmış olursun" dedi. (Yine) Böylece ikisi yola koyuldu. Nihayet bir kasabaya
gelip yemek istediler, fakat (kasaba halkı) onları konuklamaktan kaçındı. Onda
(kasabada) yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar buldular, hemen onu inşa etti. (Musa)
Dedi ki: "Eğer isteseydin gerçekten buna karşılık bir ücret alabilirdin." Dedi
ki: "İşte bu, benimle senin aranda ayrılma (zamanı)mız. Sana, üzerinde sabır
göstermeye güç yetiremeyeceğin bir yorumu haber vereceğim. "Gemi, denizde
çalışan yoksullarındı, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ilerilerinde, her
gemiyi zorbalıkla ele geçiren bir kral vardı." "Çocuğa gelince, onun anne ve
babası mümin kimselerdi. Bundan dolayı, onun kendilerine azgınlık ve inkar
zorunu kullanmasından endişe edip-korktuk." Böylece, onlara Rablerinin ondan
temiz olmak bakımından daha hayırlısı, merhamet bakımından da daha yakın olanını
vermesini diledik." "Duvar ise, şehirde iki öksüz çocuğundu, altında onlara ait
bir define vardı; babaları salih biriydi. Rabbin diledi ki, onlar erginlik
çağına erişsinler ve kendi definelerini çıkarsınlar; (bu,) Rabbinden bir
rahmettir. Bunları ben, kendi işim (özel görüşüm) olarak yapmadım. İşte, senin
sabır göstermeye güç yetiremediğin şeylerin yorumu." (Kehf Suresi, 65-82)
|