Kuş
Kuş
İsrailoğullarına
elçi kılacak. (O, israiloğullarına şöyle diyecek:) "Gerçek şu, ben size
Rabbinizden bir ayetle geldim. Ben size çamurdan kuş biçiminde bir şey
oluşturur, içine üfürürüm, o da hemencecik Allah'ın izniyle kuş oluverir. Ve
Allah'ın izniyle doğuştan kör olanı, alaca hastalığına tutulanı iyileştirir ve
ölüyü diriltirim. Yediklerinizi ve biriktirdiklerinizi size haber veririm.
Şüphesiz, eğer inanmışsanız bunda sizin için kesin bir ayet vardır." (Al-i İmran
Suresi, 49)
Allah şöyle
diyecek: "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni
Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla
konuşuyordun. Sana kitabı, hikmeti, Tevrat'ı ve incil'i öğrettim. İznimle
çamurdan kuş biçiminde (bir şeyi) oluşturuyordun da (yine) iznimle ona
üfürdüğünde bir kuş oluveriyordu. Doğuştan kör olanı, alacalıyı iznimle
iyileştiriyordun, (yine) benim iznimle ölüleri (hayata) çıkarıyordun.
İsrailoğullarına apaçık belgelerle geldiğinde onlardan inkâra sapanlar,
"şüphesiz bu apaçık bir sihirdir" demişlerdi (de) israiloğullarını senden geri
püskürtmüştüm." (Maide Suresi, 110)
Yeryüzünde hiç bir
canlı ve iki kanadıyla uçan hiç bir kuş yoktur ki, sizin gibi ümmetler olmasın.
Biz Kitap'ta hiç bir şeyi noksan bırakmadık, sonra onlar Rablerine
toplanacaklardır. (Enam Suresi, 38)
Görmedin mi ki,
göklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi uçan kuşlar, gerçekten Allah'ı tesbih
etmektedir. Her biri, kendi duasını ve tesbihini şüphesiz bilmiştir. Allah,
onların işlediklerini bilendir. (Nur Suresi, 41)
Andolsun, biz
Davud'a tarafımızdan bir fazl (üstünlük) verdik. "Ey dağlar, onunla birlikte
(Beni tesbih edip) yankıyla ses verin" (dedik) ve kuşlara da (aynısını
emrettik). Ve ona demiri yumuşattık. (Sebe Suresi, 10)
Ve toplanıp gelen
kuşları da. Hepsi onunla (Allah'ı tesbih etmede uyum içinde) yönelip-dönmekte
olanlar idi. (Sad Suresi, 19)
Canlarının çektiği
kuş eti. (Vakıa Suresi, 21)
Onlar, üstlerinde
dizi dizi kanat açıp kapayarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Onları Rahman (olan
Allah')tan başkası (boşlukta) tutmuyor. şüphesiz O, her şeyi hakkıyla görendir.
(Mülk Suresi, 19)
|