YÜZEYSEL VE BASİT DÜŞÜNÜRLER
YÜZEYSEL VE BASİT DÜŞÜNÜRLER
Firavun dedi ki: “Ey önde gelenler, sizin için
benden başka ilah olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, çamurun üstünde bir ateş yak
da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa’nın ilahına çıkarım çünkü
gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum.” (Kasas Suresi, 38)
Dediler ki: “Bu elçiye ne oluyor ki, yemek
yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? Ona, kendisiyle birlikte uyarıcı olacak bir
melek indirilmesi gerekmez miydi?” “Ya da kendisine bir hazinenin bırakılması
veya (ürünlerinden) yemekte olduğu bir bahçesi olması (gerekmez miydi)?”
Zulmedenler dedi ki: “Siz olsa olsa, ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz.”
Bir bak; senin için nasıl örnekler verdiler de böylece saptılar. Artık onlar hiç
bir yol bulamazlar. (Furkan Suresi, 7-9)
Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı
bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardır. (Rum Suresi, 7)
Her nerede olursanız, ölüm sizi bulur; yüksekçe
yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile. Onlara bir iyilik dokunsa: “Bu,
Allah’tandır” derler; onlara bir kötülük dokunsa: “Bu sendendir” derler. De ki:
“Tümü Allah’tandır.” Fakat, ne oluyor ki bu topluluğa, hiç bir sözü anlamaya
çalışmıyorlar? (Nisa Suresi,78)
Her nefsin bütün kazandıkları üzerinde gözetici
olana mı (baş kaldırılır?) Onlar Allah’a ortaklar koştular. De ki: “Bunları
adlandırın (bakalım). Yoksa siz yeryüzünde bilmeyeceği bir şeyi O’na haber mi
veriyorsunuz? Yoksa sözün zahirine (veya boş ve süslü olanına)mi
(kanıyorsunuz)? Hayır, inkâr edenlere kendi hileli-düzenleri süslü-çekici
gösterilmiştir ve onlar (doğru) yoldan alıkonulmuşlardır. Allah, kimi
saptırırsa, artık onun için hiç bir yol gösterici yoktur. (Ra’d Suresi, 33)
|