BİRBİRLERİNİ CEHENNEME SÜRÜKLERLER
BİRBİRLERİNİ CEHENNEME SÜRÜKLERLER
Böylece her peygambere, insan ve cin
şeytanlarından bir düşman kıldık. Onlardan bazısı bazısını aldatmak için
yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi bunu yapmazlardı. Öyleyse onları
yalan olarak düzmekte olduklarıyla başbaşa bırak. (En’am Suresi, 112)
Biz, onları ateşe çağıran önderler kıldık;
kıyamet günü yardım görmezler. (Kasas Suresi, 41)
Orada birbirleriyle çekişip tartışarak derler
ki: “Andolsun Allah’a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz,” “Çünkü
sizi (yalancı olanları) alemlerin Rabbiyle eşit tutuyorduk. “Bizi
suçlu-günahkarlardan başka saptıran olmadı.” (Şuara Suresi, 96-99)
Kıyamet gününde kendi günahlarının tümünü ve
bilgisizce saptırdıklarının günahlarının bir kısmını yüklenmeleri için. Bak, ne
kötü yük yükleniyorlar. (Nahl Suresi, 25)
Üzerlerine (azab) sözü hak olanlar derler ki:
“Rabbimiz, işte bizim azdırıp-saptırdıklarımız bunlar; kendimiz azıp saptığımız
gibi, onları da azdırıp saptırdık. (Şimdiyse) Sana (gelip onlardan) uzaklaşmış
bulunmaktayız. Onlar bize tapıyor da değillerdi. (Kasas Suresi, 63)
(O zaman, yönetilip) Uyanlar derler ki: “Eğer
bize bir kere (daha dünyaya dönme) fırsatı verilse(ydi) muhakkak (şimdi) onların
bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşır (onları yüzüstü
bırakır)dık.” Böylece Allah, onlara bütün yaptıklarını onulmaz hasretlerle
gösterecektir. Ve onlar ateşten çıkacak değildirler. (Bakara Suresi, 167)
(Allah) diyecek: “Cinlerden ve insanlardan
sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin.” Her bir ümmet girişinde
kardeşini (kendi benzerini) lanetler. Nitekim hepsi birbiri ardınca orada
toplanınca, en sonra yer alanlar, en önde gelenler için: “Rabbimiz, işte bunlar
bizi saptırdı; öyleyse ateşten kat kat arttırılmış bir azab ver diyecekler.
(Allah da:) “Hepsi için kat kattır. Ancak siz bilmezsiniz” diyecek. (A’raf
Suresi, 38)
|