SERVETLERİNE VE SAYILARINA ÇOK OLMASINA GÜVENİRLER
SERVETLERİNE VE SAYILARINA ÇOK OLMASINA
GÜVENİRLER
Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye,
Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman: “(Bunlar) Eskilerin uydurma masallarıdır”
diyen. (Kalem Suresi, 14-15)
Ve: “Biz mallar ve evlatlar bakımından daha
çoğunluktayız ve bir azaba uğratılacak da değiliz” de demişlerdir. (Sebe Suresi,
35)
Firavun, kendi kavmi içinde bağırdı; dedi ki:
“Ey kavmim, Mısır’ın mülkü ve şu altımda akmakta olan nehirler benim değil mi?
Yine de görmeyecek misiniz?” (Zuhruf Suresi, 51)
O, hiç kimsenin kendisine asla güç
yetiremeyeceğini mi sanıyor? O: “Yığınla mal tüketip-yok ettim” diyor. (Beled
Suresi, 5-6)
Allah, kendisine mülk verdi, diye Rabbi
konusunda İbrahim’le tartışmaya gireni görmedin mi? Hani İbrahim: “Benim Rabbim
diriltir ve öldürür” demişti; o da: “Ben de öldürür ve diriltirim” demişti. (O
zaman) İbrahim: “Şüphe yok, Allah güneşi doğudan getirir, (hadi) sen de onu
batıdan getir” deyince, o inkârcı böylece afallayıp kalmıştı. Allah, zalimler
topluluğunu hidayete erdirmez. (Bakara Suresi, 258)
(İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri
de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: “Ben, mal bakımından
senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.” (Kehf Suresi,
34)
(Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi
‘tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi.’ “Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize
(kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü.” (Tekasür Suresi, 1-2)
Gerçekten malının kendisini ebedi kılacağını
sanıyor. (Hümeze, 3)
De ki: “Kim sapıklık içindeyse, Rahman (olan
Allah), ona süre tanıdıkça tanır; kendilerine va’dedileni -ya azabı veya kıyamet
saatini- gördükleri zaman artık kimin yeri (makam, mevki) daha kötü, kimin
askeri- gücü daha zayıfmış, öğreneceklerdir. (Meryem Suresi, 75)
|