Mescidler
Mescidler-Müminlerin Yaşadıkları Mekanlar
Ey Ademoğulları,
her mescid yanında ziynetlerinizi takının. Yiyin, için ve israf etmeyin. Çünkü
O, israf edenleri sevmez. (Araf Suresi, 31)
Şirk koşanların,
kendi inkârlarına bizzat kendileri şahidler iken, Allah'ın mescidlerini
onarmalarına (hak ve yetkileri) yoktur. işte bunlar, yaptıkları boşa gitmiş
olanlardır. Ve bunlar ateşte süresiz kalacak olanlardır. Allah'ın mescidlerini,
yalnızca Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren
ve Allah'tan başkasından korkmayanlar onarabilir. İşte, hidayete erenlerden
oldukları umulanlar bunlardır. Hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram'ı
onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe iman eden ve Allah yolunda cihad edenin
(yaptıkları) gibi mi saydınız? (Bunlar) Allah katında bir olmazlar. Allah
zulmeden bir topluluğa hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 17-19)
Onlar, yalnızca;
"Rabbimiz Allah'tır" demelerinden dolayı, haksız yere yurtlarından sürgün edilip
çıkarıldılar. Eğer Allah'ın, insanların kimini kimiyle defetmesi (yenilgiye
uğratması) olmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah'ın
isminin çokça anıldığı mescidler, muhakkak yıkılır giderdi. Allah kendi (dini)ne
yardım edenlere kesin olarak yardım eder. Şüphesiz Allah, güçlü olandır, aziz
olandır. (Hac Suresi, 40)
Allah, size
evlerinizi (içinde) "güvenlik ve huzur bulacağınız yerler" kıldı; ve size hayvan
derilerinden hem göç gününde, hem yerleşme gününde kolaylıkla taşıyabileceğiniz
evler; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir zamana kadar
giyimlikler-döşemelikler ve (ticaret için) bir meta kıldı. (Nahl Suresi, 80)
Böylelikle
(Zekeriya) mescidten kavminin karşısına çıkıp onlara (şu anlamları) işaret etti:
"Sabah akşam tesbih edin." (Meryem Suresi, 11)
Ey iman edenler,
evlerinizden başka evlere, yakınlık kurup (izin almadan) ve (ev halkına) selam
vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır; umulur ki öğüt alıp
düşünürsünüz. Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar artık
oraya girmeyin; ve eğer "Dönün" denirse, siz de dönün, bu sizin için daha
temizdir. Allah yaptıklarınızı bilendir. İçinde oturulmayan ve sizin için bir
meta (yarar) bulunan evlere girmenizde bir sakınca yoktur. Allah, açığa
vurduklarınızı da, sakladıklarınızı da bilir. (Nur Suresi, 27-29)
(Bu nur,)
Allah'ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği
evlerdedir; onların içinde sabah akşam O'nu tesbih ederler. (Nur Suresi, 36)
Kör olana güçlük
yoktur, topal olana güçlük yoktur, hasta olana da güçlük yoktur; sizin için de,
gerek kendi evlerinizden, gerekse babalarınızın evlerinden, annelerinizin
evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden,
amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden,
teyzelerinizin evlerinden, anahtarına malik olduğunuz (yerlerden) ya da
dostlarınızın (evlerin)den yemenizde bir güçlük yoktur. Hep bir arada veya ayrı
ayrı yemenizde de bir günah yoktur. Evlere girdiğiniz vakit, Allah tarafından
kutlu, güzel bir yaşama dileği olarak birbirinize selam verin. İşte Allah, size
ayetleri böyle açıklar, umulur ki aklınızı kullanırsınız. (Nur Suresi, 61)
"Dağlardan
ustalıkla zevkli evler yontuyorsunuz." (Şuara Suresi, 149)
|