SADECE ZOR ANLARDA ALLAH
SADECE ZOR ANLARDA ALLAH’A DUA EDİP,
RAHATA KAVUŞTUĞUNDA ALLAH’I UNUTANLAR
Kendisine bir şer (kötülük) dokunduğu zaman
feryadı basar. Ona bir hayır dokunduğunda engelleyici olur (veya cimrilik eder).
(Mearic Suresi, 20-21)
Nimet olarak size ulaşan
ne varsa, Allah’tandır, sonra size bir zarar dokunduğunda (yine) ancak O’na
yalvarmaktasınız. Sonra sizden zararı kaldırdığında, sizden bir grup (hemen)
Rablerine şirk koşar; (Nahl Suresi, 53-54)
İnsana bir zarar dokunduğu zaman, bize dua eder;
sonra tarafımızdan ona bir nimet ihsan ettiğimizde, der ki: “Bu, bana ancak bir
bilgi(m) dolayısıyla verildi.” Hayır; bu bir fitne (kendisini bir deneme)dir.
Ancak çoğu bilmiyorlar. (Zümer Suresi, 49)
De ki: “Sizi karanın ve denizin karanlıklarından
kim kurtarmaktadır ki, siz (açıktan ve) gizliden gizliye ona yalvararak dua
etmektesiniz: -Andolsun, bizi bundan kurtarırsan, gerçekten şükredenlerden
oluruz.” De ki: “Ondan ve her türlü sıkıntıdan sizi Allah kurtarmaktadır. Sonra
siz yine şirk koşmaktasınız.” (En’am Suresi, 63-64)
İnsana bir zarar dokunduğu zaman, gönülden
katıksızca yönelmiş olarak Rabbine dua eder. Sonra ona kendinden bir nimet
verdiği zaman, daha önce O’na dua ettiğini unutur ve O’nun yolundan saptırmak
amacıyla Allah’a eşler koşmaya başlar. De ki: “İnkârınla biraz (dünya
zevklerinden) yararlan; çünkü sen, ateşin halkındansın.” (Zümer Suresi, 8)
İnsana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirir ve
yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman ise, artık o, geniş (kapsamlı ve
derinlemesine) bir dua sahibidir. (Fussilet Suresi, 51)
Şayet onlar, sırt
çevirecek olurlarsa, artık Biz seni onların üzerine bir gözetleyici olarak
göndermiş değiliz. Sana düşen, yalnızca tebliğdir. Gerçek şu ki, Biz insana
tarafımızdan bir rahmet taddırdığımız zaman, ona sevinir. Eğer onlara kendi
ellerinin takdim ettikleri dolayısıyla bir kötülük isabet ederse, bu durumda
insan bir nankör kesiliverir. (Şura Suresi, 48)
“Rabbimiz, azabı üstümüzden açıp-gider; çünkü
biz (artık) iman edicileriz.” Onlar için öğüt alıp-düşünmek nerede? Onlara,
açıklayan bir elçi gelmişti. Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki: “(Bu,)
Öğretilmiştir, bir delidir.” Biz sizden bu azabı biraz açıp-gidereceğiz; (ama
yine) dönecek olanlarsınız siz. (Duhan Suresi, 12-15)
Onları kara gölgeler gibi dalgalar sarıverdiği
zaman, dini yalnızca O’na ‘halis kılan gönülden bağlılar’ olarak Allah’a
yalvarıp yakarırlar (dua ederler). Böylece onları karaya çıkarıp-kurtarınca,
artık onlardan bir kısmı orta yolu tutuyor. Bizim ayetlerimizi gaddar, nankör
olandan başkası inkar etmez. (Lokman Suresi, 32)
|