Bedeviler
Bedeviler
Bedevilerden özür belirtenler, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah'a
ve elçisine yalan söyleyenler de oturup kaldı. Onlardan inkar edenlere pek acı
bir azap isabet edecektir. (Tevbe Suresi, 90)
Bedeviler inkar ve nifak bakımından daha şiddetlidir. Allah'ın elçisine
indirdiği sınırları bilmemeye de onlar daha 'yatkın ve elverişlidir.' Allah
bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Bedevilerden öyleleri vardır ki, infak
ettiğini bir cereme sayar ve sizi felaketlerin sarıvermesini bekler.
Kötü felaket
onları sarsın. Allah işitendir, bilendir. Bedevilerden öyleleri de vardır ki,
onlar Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve infak ettiğini Allah katında bir
yakınlaşmaya ve elçinin dua ve bağışlama dileklerine (bir yol) sayar. Haberiniz
olsun, bu gerçekten onlar için bir yakınlaşmadır. Allah da onları kendi
rahmetine sokacaktır. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Tevbe
Suresi, 97-99)
Çevrenizdeki
bedevilerden münafık olanlar vardır ve Medine halkından da nifakı alışkanlığa
çevirmiş olanlar vardır. Sen onları bilmezsin, Biz onları biliriz. Biz onları
iki kere azaplandıracağız, sonra onlar büyük bir azaba döndürülecekler. (Tevbe
Suresi, 101)
Bedevilerden
geride bırakılanlar, sana diyecekler ki: "Bizi mallarımız ve ailelerimiz meşgul
etti. Bundan dolayı bizim için mağfiret dile." Onlar, kalplerinde olmayan şeyi
dilleriyle söylüyorlar. De ki: "Şimdi Allah, size bir zarar isteyecek ya da bir
yarar dileyecek olsa, sizin için Allah'a karşı kim herhangi birşeyle güç
yetirebilir? Hayır, Allah yaptıklarınızı haber alandır." (Fetih Suresi, 11)
Bedevilerden
geride bırakılanlara de ki: "Siz yakında zorlu savaşçı olan bir kavme
çağrılacaksınız; onlarla (ya) savaşırsınız ya da (onlar) müslüman olurlar. Bu
durumda eğer itaat ederseniz, Allah, size güzel bir ecir verir; eğer bundan önce
sırt çevirdiğiniz gibi (yine) sırt çevirirseniz, sizi acı bir azap ile
azaplandırır." (Fetih Suresi, 16)
Bedeviler, dedi
ki: "İman ettik." De ki: "Siz iman etmediniz; ancak "İslam (müslüman veya
teslim) olduk deyin. İman henüz kalplerinize girmiş değildir. Eğer Allah'a ve
Resûlü'ne itaat ederseniz, O, sizin amellerinizden hiçbir şeyi eksiltmez.
Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir." (Hucurat Suresi, 14)
|