Bağ Sahipleri
Bağ Sahipleri
Onlara iki adamın
örneğini ver; onlardan birine iki üzüm bağı verdik ve ikisini hurmalıklarla
donattık, ikisinin arasında da ekinler bitirmiştik. İki bağ da yemişlerini
vermiş, ondan (verim bakımından) hiçbir şeyi noksan bırakmamış ve aralarında bir
ırmak fışkırtmıştık. (İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı.
Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: "Ben, mal bakımından senden
daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm." Kendi nefsinin zalimi
olarak (böylece) bağına girdi (ve): "Bunun sonsuza kadar kuruyup-yok olacağını
sanmıyorum" dedi. "Kıyamet-saati'nin kopacağını da sanmıyorum. Buna rağmen
Rabbime döndürülecek olursam, şüphesiz bundan daha hayırlı bir sonuç bulacağım."
Kendisiyle konuşmakta olan arkadaşı ona dedi ki: "Seni topraktan, sonra bir
damla sudan yaratan, sonra da seni düzgün (eli ayağı tutan, gücü kuvveti
yerinde) bir adam kılan (Allah)ı inkar mı ettin?" "Fakat, O Allah benim
Rabbimdir ve ben Rabbime hiç kimseyi ortak koşmam." "Bağına girdiğin zaman, 'Maşaallah,
Allah'tan başka kuvvet yoktur' demen gerekmez miydi? Eğer beni mal ve çocuk
bakımından senden daha az (güçte) görüyorsan." "Belki Rabbim senin bağından daha
hayırlısını bana verir, (seninkinin) üstüne gökten 'yakıp-yıkan bir afet'
gönderir de kaygan bir toprak kesiliverir." "Veya onun suyu dibe göçüverir de
böylelikle onu arayıp-bulmaya kesinlikle güç yetiremezsin." (Derken) Onun
ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı
avuçlarını (esefle) oğuşturuyordu. O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı,
kendisi de şöyle diyordu: "Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım." (Kehf
Suresi, 32-42)
|