Firavun
Firavun
Andolsun, Biz
İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan kurtardık. Firavun'dan. Çünkü, o, ölçüyü
taşıran bir mütekebbirdi. (Duhan Suresi, 30-31)
Musa (olayın)da da
(düşündürücü ayetler vardır). Hani Biz onu açık bir delille Firavun'a
göndermiştik; Fakat o, 'bütün kişisel ve askeri gücüyle' yüz çevirdi ve: "(Bu,)
Ya bir büyücü veya bir delidir" dedi. Bunun üzerine, Biz onu ve ordularını
yakalayıp denize attık; (ki o,) 'kınanacak işler yapıyordu.' (Zariyat Suresi,
38-40)
Şüphesiz size,
üzerinize şahid olacak bir elçi gönderdik; Firavun'a bir elçi gönderdiğimiz
gibi. Fakat Firavun elçiye isyan etti, Biz de onu pek vahim bir tarzda (azapla)
yakalayıverdik. (Müzzemmil Suresi, 15-16)
Ve kazıklar
(ehramlar) sahibi Firavun'a? (Fecr Suresi, 10)
Andolsun, Musa'yı
ayetlerimizle ve apaçık olan bir delille gönderdik. Firavun'a ve onun önde gelen
çevresine. Onlar Firavun'un emrine uymuşlardı. Oysa Firavun'un emri
doğruya-götürücü (irşad edici) değildi. O, kıyamet günü kavminin önderliğine
geçer, böylece onları ateşe götürmüş olur. Sonunda vardıkları yer, ne kötü bir
yerdir. (Hud Suresi, 96-98)
Gerçek şu ki,
Firavun yeryüzünde (Mısır'da) büyüklenmiş ve oranın halkını birtakım fırkalara
ayırıp bölmüştü; onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor, erkek çocuklarını
boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı. Biz ise,
yeryüzünde güçten düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve
mirasçılar kılmak istiyoruz. Ve (istiyoruz ki) onları yeryüzünde 'iktidar
sahipleri olarak yerleşik kılalım', Firavun'a, Haman'a ve askerlerine, onlardan
sakındıkları şeyi gösterelim. (Kasas Suresi, 4-6)
|