b37
b37- Zulüm
b37a- Zulmün
Akibeti
Fakat zalimler, kendilerine
söylenenleri başka sözlerle değiştirdiler. Bunun üzerine biz, yapmakta oldukları
kötülükler sebebiyle zalimlerin üzerine gökten acı bir azap indirdik. (Bakara:
2/59)
Allah'ın mescitlerinde O'nun
adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim
vardır! Aslında bunların oralara ancak korkarak girmeleri gerekir. (Başka türlü
girmeye hakları yoktur.) Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük azap
vardır. (Bakara: 2/114)
Bir zamanlar Rabbi İbrahim'i
bir takım kelimelerle sınamış, onları tam olarak yerine getirince: Ben seni
insanlara önder yapacağım, demişti. "Soyumdan da (önderler yap, yâ Rabbi!)"
dedi. Allah: Ahdim zalimlere ermez (onlar için söz vermem) buyurdu. (Bakara:
2/214)
Onların, bu dünya hayatında
yapmakta oldukları harcamaların durumu, kendilerine zulmetmiş olan bir kavmin
ekinlerini vurup da mahveden kavurucu bir rüzgârın durumu gibidir. Onlara Allah
zulmetmedi; fakat onlar kendilerine zulmediyorlar. (Al-i İmran: 3/117)
Eğer bir eşi bırakıp da yerine
başka bir eş almak isterseniz, onlardan birine yüklerle mehir vermiş olsanız
dahi ondan hiçbir şeyi geri almayın. Siz iftira ederek ve apaçık günah işleyerek
onu geri alır mısınız? (Nisa: 4/20)
Kim düşmanlık ve haksızlık ile
bunu (haram yemeyi veya öldürmeyi) yaparsa (bilsin ki) onu ateşe koyacağız; bu
ise Allah'a çok kolaydır. (Nisa: 4/30)
Ehl-i kitap senden, kendilerine
gökten bir kitap indirmeni istiyor. Onlar Musa'dan, bunun daha büyüğünü
istemişler de, "Bize Allah'ı apaçık göster" demişlerdi. Zulümleri sebebiyle
hemen onları yıldırım çarptı. Bilâhare kendilerine açık deliller geldikten sonra
buzağıyı (tanrı) edindiler. Biz bunu da affettik. Ve Musa'ya apaçık delil (ve
yetki) verdik. (Nisa: 4/153)
İnkâr edip zulmedenleri Allah
asla bağışlayacak değildir. Onları (başka) bir yola iletecek de değildir. (Nisa:
4/168)
"Ben istiyorum ki, sen, hem
benim günahımı hem de kendi günahını yüklenip ateşe atılacaklardan olasın;
zalimlerin cezası işte budur." (Maide: 5/29)
Derken Allah, kardeşinin
cesedini nasıl gömeceğini ona göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi.
(Katil kardeş) "Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar da olamadım mı ki,
kardeşimin cesedini gömeyim" dedi ve ettiğine yananlardan oldu. (Maide: 5/31)
Yalan sözlerle Allah'a iftira
edenden veya O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir! Şüphe yok ki,
zalimler kurtuluşa ermezler! (En’am: 6/21)
İşte böylece işledikleri
günahlardan ötürü zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine takarız. (En’am:
6/129)
De ki: Ey kavmim! Elinizden
geleni yapın! Ben de yapacağım! Yurdun (dünyanın) sonunun kimin lehine olduğunu
yakında bileceksiniz. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmazlar. (En’am: 6/135)
Deveden de iki, sığırdan da iki
(yarattı.) De ki: O bunların erkeklerini mi, dişilerini mi, yoksa bu iki dişinin
rahimlerinde bulunan yavruları mı haram kıldı? Yoksa Allah'ın size böyle vasiyet
ettiğine şahit mi oldunuz? Bilgisizce insanları saptırmak için Allah'a karşı
yalan uydurandan kim daha zalimdir! Şüphesiz Allah o zalimler topluluğunu doğru
yola iletmez. (En’am: 6/144)
Azabımız onlara geldiğinde
çağırışları, "Biz gerçekten zalim kişilermişiz" demelerinden başka bir şey
olmadı. (A’raf: 7/5)
Kimin de tartıları hafif
gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı
kendilerini ziyana sokanlardır. (A’raf: 7/9)
Onlar için cehennem ateşinden
döşekler, üstlerine de örtüler vardır. İşte zalimleri böyle cezalandırırız! (A’raf:
7/41)
Cennet ehli cehennem ehline:
Biz Rabbimizin bize vadettiğini gerçek bulduk, siz de Rabbinizin size
vadettiğini gerçek buldunuz mu? diye seslenir. "Evet!" derler. Ve aralarından
bir çağrıcı, Allah'ın lâneti zalimlerin üzerine olsun! diye bağırır. (A’raf:
7/44)
Gözleri cehennem ehli tarafına
döndürülünce de: Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma!
derler. (A’raf: 7/47)
Fakat onlardan zalim olanlar,
sözü, kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdiler. Biz de zulmetmelerinden
ötürü üzerlerine gökten bir azap gönderdik. (A’raf: 7/162)
Onlar kendilerine yapılan
uyarıları unutunca, biz de kötülükten men edenleri kurtardık, zulmedenleri de
yapmakta oldukları kötülüklerden ötürü şiddetli bir azap ile yakaladık. (A’raf:
7/165)
Kibirlenip de kendilerine yasak
edilen şeylerden vazgeçmeyince onlara: Aşağılık maymunlar olun! dedik. (A’raf:
7/166)
(Evet bunların durumu), Firavun
ailesi ve onlardan öncekilerin durumuna benzer. Onlar Rablerinin âyetlerini
yalanlamışlardı; biz de onları günahlarından ötürü helâk etmiştik ve Firavun
ailesini (denizde) boğmuştuk. Hepsi de zalimler idiler. (Enfal: 8/54)
Kim Allah'a karşı yalan
uydurandan daha zalim olabilir? Onlar (kıyamet gününde) Rablerine arz
edilecekler, şahitler de: İşte bunlar Rablerine karşı yalan söyleyenlerdir,
diyecekler. Bilin ki, Allah'ın lâneti zalimlerin üzerinedir! (Hud: 11/18)
Zulmedenlere meyletmeyin; sonra
size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah'tan başka dostlarınız
yoktur. Sonra (O'ndan da) yardım göremezsiniz! (Hud: 11/113)
Bütün yüzler (insanlar), diri
ve her şeye hakim olan Allah için eğilip boyun bükmüştür. Zulüm yüklenen ise,
gerçekten perişan olmuştur. (Taha: 20/111)
O gün, zalim kimse
(pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol
tutsaydım! (Furkan: 25/27)
Nuh kavmine gelince,
peygamberleri yalancılıkla itham ettiklerinde onları, suda boğduk ve kendilerini
insanlar için bir ibret yaptık. Zalimler için acıklı bir azap hazırladık. (Furkan:
25/37)
Musa şöyle dedi: Rabbim, kendi
katından kimin hidayet (hakka rehberlik) getirdiğini ve hayırlı âkıbetin kime
nasip olacağını en iyi bilendir. Muhakkak ki, zalimler iflah olmazlar. (Kasas:
28/37)
Rabbin, kendilerine
âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezine göndermedikçe, o
memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz ancak halkı zalim olan memleketleri
helâk etmişizdir. (Kasas: 28/59)
Nitekim, onlardan her birini,
günahı sebebiyle cezalandırdık. Kiminin üzerine taşlar savuran rüzgârlar
gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini
de suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyor, asıl onlar kendilerine
zulmediyorlardı. (Ankebut: 29/40)
Ancak insanlara zulmedenlere ve
yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere ceza vardır. İşte acıklı azap
bunlaradır. (Şura: 42/42)
Daha önce de çok zalim ve pek
azgın olan Nuh kavmini (helâk etmişti). (Necm: 53/52)
|