GÜÇ VE İMKANLARINA DEĞİL SADECE ALLAH
GÜÇ VE İMKANLARINA DEĞİL SADECE ALLAH’A
GÜVENİRLER
Andolsun, Allah birçok yerlerde ve Huneyn
gününde size yardım etti. Hani çok sayıda oluşunuz sizi
böbürlendirip-gururlandırmıştı, fakat size bir şey de sağlayamamıştı. Yer ise,
bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, sonra arkanıza dönüp gerisin geri
gitmiştiniz. (Bundan) Sonra Allah, elçisi ile mü’minlerin üzerine ‘güven duygusu
ve huzur’ indirdi, sizin görmediğiniz orduları indirdi ve inkâr edenleri
azablandırdı. Bu, inkârcıların cezasıdır. (Tevbe Suresi, 25-26)
Talut, orduyla birlikte ayrıldığında dedi ki:
“Doğrusu Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim bundan içerse, artık o
benden değildir ve kim de -eliyle bir avuç alanlar hariç- onu tadmazsa
bendendir. Küçük bir kısmı hariç (hepsi sudan) içti. O, kendisiyle beraber iman
edenlerle (ırmağı) geçince onlar (geride kalanlar): “Bugün bizim Calut’a ve
ordusuna karşı (koyacak) gücümüz yok” dediler. (O zaman) Muhakkak Allah’a
kavuşacaklarını umanlar (şöyle) dediler: “Nice küçük topluluk, daha çok olan bir
topluluğa Allah’ın izniyle galib gelmiştir; Allah sabredenlerle beraberdir.”
(Bakara Suresi, 249)
|