ŞEYTANI VE YANDAŞLARINI DÜŞMAN EDİNİRLER
ŞEYTANI VE YANDAŞLARINI DÜŞMAN EDİNİRLER
Gerçek şu ki, şeytan sizin düşmanınızdır,
öyleyse siz de onu düşman edinin. O, kendi grubunu, ancak çılgınca yanan ateşin
halkından olmağa çağırır. (Fatır Suresi, 6)
Şeytan sakın sizi (Allah’ın yolundan)
alıkoymasın. Gerçekten o, sizin için açıkça bir düşmandır. (Zuhruf Suresi, 62)
Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın
çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları
cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın. Çünkü o ve
taraftarları, (kendilerini göremeyeceğiniz yerden) sizleri görmektedir. Biz
gerçekten şeytanları, inanmayacakların dostları kıldık. (A’raf Suresi, 27)
Andolsun, insanlar içinde, mü’minlere en
şiddetli düşman olarak yahudileri ve müşrikleri bulursun. Onlardan, iman
edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da: “Hristiyanlarız” diyenleri
bulursun. Bu, onlardan (birtakım) papaz ve rahiplerin olması ve onların gerçekte
büyüklük taslamamaları nedeniyledir. (Maide Suresi, 82)
Ey iman edenler, benim de düşmanım, sizin de
düşmanınız olanları veliler edinmeyin. Siz onlara karşı sevgi yöneltiyorsunuz;
oysa onlar haktan size geleni inkâr etmişler, Rabbiniz olan Allah’a inanmanızdan
dolayı elçiyi de, sizi de (yurtlarınızdan) sürüp-çıkarmışlardır. Eğer siz, Benim
yolumda cihad etmek ve Benim rızamı aramak amacıyla çıkmışsanız (nasıl) onlara
karşı hâlâ sevgi gizliyorsunuz? Ben, sizin gizlediklerinizi ve açığa
vurduklarınızı bilirim. Kim sizden bunu yaparsa, artık o, elbette yolun
ortasından şaşırıp-sapmış olur. (Mümtehine Suresi, 1)
|