GEREKİRSE TOPLU OLARAK YER DEĞİŞTİRİRLER
GEREKİRSE TOPLU OLARAK YER DEĞİŞTİRİRLER
Sonra gerçekten Rabbin, işkenceye uğratıldıktan
sonra hicret edenlerin, ardından cihad edip sabredenlerin (destekçisidir).
Şüphesiz senin Rabbin, bundan sonra da gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir. (Nahl
Suresi, 110)
Gerçek şu ki, iman
edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler
ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte birbirlerinin velisi
olanlar bunlardır. İman edip hicret etmeyenler, onlar hicret edinceye kadar,
sizin onlara hiç bir şeyle velayetiniz yoktur. Ama din konusunda sizden yardım
isterlerse, yardım üzerinizde bir yükümlülüktür. Ancak, sizlerle onlar arasında
anlaşma bulunan bir topluluğun aleyhinde değil. Allah, yaptıklarınızı görendir.
(Enfal Suresi, 72)
Allah yolunda hicret edip öldürülen veya
ölenlere gelince muhakkak Allah, onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır.
Şüphesiz Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır. Onları, kendisinden gerçekten
hoşnut kalacakları bir yere sokacaktır. Şüphesiz Allah, bilendir, halimdir. (Hac
Suresi, 58-59)
Melekler kendi nefislerine zulmedenlerin
hayatına son verecekleri zaman derler ki: “Nerde idiniz?” Onlar: “Biz,
yeryüzünde zayıf bırakılmışlar (müstaz’aflar) idik.” derler. (Melekler de:)
“Hicret etmeniz için Allah’ın arzı geniş değil miydi?” derler. İşte onların
barınma yeri cehennemdir. Ne kötü yataktır o?21 (Nisa Suresi, 97)
Allah yolunda hicret eden, yeryüzünde barınacak
çok yer de bulur, genişlik (ve bolluk) da. Allah’a ve Resûlü’ne hicret etmek
üzere evinden çıkan, sonra kendisine ölüm gelen kişinin ecri şüphesiz Allah’a
düşmüştür. Allah, bağışlayıcıdır, esirgeyicidir. (Nisa Suresi, 100)
Zulme uğratıldıktan sonra, Allah yolunda hicret
edenleri dünyada şüphesiz güzel bir biçimde yerleştireceğiz; ahiret karşılığı
ise daha büyüktür. Bilmiş olsalardı. (Nahl Suresi, 41)
|