MÜSLÜMAN OLMASI İÇİN KİMSEYE BASKI YAPMAZLAR
MÜSLÜMAN OLMASI İÇİN KİMSEYE BASKI
YAPMAZLAR, ZOR KULLANMAZLAR
Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır
ve onlarla en güzel bir biçimde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin yolundan
sapanı bilendir ve hidayete ereni de bilendir. (Nahl Suresi, 125)
Artık sen, öğüt verip-hatırlat. Sen, yalnızca
bir öğüt verici-bir hatırlatıcısın. Onlara ‘zor ve baskı’ kullanacak değilsin.
(Gaşiye Suresi, 21-22)
Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin tümü,
topluca iman ederdi. Öyleyse, onlar mü’min oluncaya kadar insanları sen mi
zorlayacaksın? (Yunus Suresi, 99)
Biz onların neler söylediklerini daha iyi
biliriz. Sen onların üzerinde bir zorba değilsin; şu halde, Benim kesin
tehdidimden korkanlara Kur’an ile öğüt ver. (Kaf Suresi, 45)
Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz,
doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp
Allah’a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur.
Allah, işitendir, bilendir. (Bakara Suresi, 256)
‘Boş ve yararsız olan sözü’ işittikleri zaman
ondan yüz çevirirler ve: “Bizim yapıp-ettiklerimiz bizim, sizin
yapıp-ettikleriniz sizindir; size selam olsun, biz cahilleri benimsemeyiz”
derler. (Kasas Suresi, 55)
Fakat onlar yüz çevirirlerse, sana düşen
yalnızca apaçık bir tebliğdir. (Nahl Suresi, 82)
Eğer müşriklerden biri, senden ‘eman isterse’,
ona eman ver; öyle ki Allah’ın sözünü dinlemiş olsun, sonra onu ‘güvenlik içinde
olacağı yere ulaştır.’ Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları
nedeniyledir. (Tevbe Suresi, 6)
De ki: “Ey insanlar, şüphesiz size Rabbinizden
hak gelmiştir. Kim hidayet bulursa, o ancak kendi nefsi için hidayet bulmuştur.
Kim saparsa, o da, kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekil
değilim.” (Yunus Suresi, 108)
|