Allah
Allah’ın
İnananlara Müjdesi
Müjde,
dünya hayatında ve ahirette onlarındır. Allah'ın sözleri için değişiklik yoktur.
İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur. (Yunus Suresi, 64)
Tağut'a
kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde
vardır, öyleyse kullarıma müjde ver. Ki onlar, sözü işitirler ve en güzeline
uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve
onlar, temiz akıl sahipleridir. (Zümer Suresi, 17-18)
Şüphesiz: "Bizim Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra dosdoğru bir istikamet
tutturanlar (yok mu); onların üzerine melekler iner (ve der ki:) "Korkmayın ve
hüzne kapılmayın, size vadolunan cennetle sevinin." "Biz, dünya hayatında da,
ahirette de sizin velileriniziz. Orada nefislerinizin arzuladığı herşey sizindir
ve istediğiniz herşey de sizindir." "Çok bağışlayan, çok esirgeyen (Allah)tan
bir ağırlanma olarak." (Fussilet Suresi, 30-32)
(Ancak)
Gerçekten iman edip salih amellerde bulunanlar ise; onlar için
nimetlerle-donatılmış cennetler vardır. Orada ebedi olarak kalıcıdırlar.
Allah'ın va'di haktır. O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
(Lokman Suresi, 8-9)
Allah
yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın. Hayır, onlar, Rableri katında
diridirler, rızıklanmaktadırlar. Allah'ın kendi fazlından onlara verdikleriyle
sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi
isterler ki onlara hiçbir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir. Onlar,
Allah'tan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah'ın müminlerin
ecrini boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler. Kendilerine yara isabet ettikten
sonra, Allah ve elçisinin çağrısına icabet edenler, içlerinden iyilik yapanlar
ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır. Onlar, kendilerine insanlar: "Size
karşı insanlar topla(n)dılar, artık onlardan korkun" dedikleri halde imanları
artanlar ve: "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" diyenlerdir. Bundan dolayı,
kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan bir bolluk (fazl) ve Allah'tan bir nimetle
geri döndüler.
Onlar, Allah'ın
rızasına uydular. Allah, büyük fazl (ve ihsan) sahibidir. (Al-i İmran Suresi,
169-174)
|