Sebe Melikesi
Sebe Melikesi
Kuşları
denetledikten sonra dedi ki: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan
mı oldu? Onu gerçekten şiddetli bir azabla azablandıracağım, ya da onu
boğazlayacağım veya o, bana apaçık olan bir delil getirmelidir." Derken uzun
zaman geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi, ben
kuşattım ve sana Saba'dan kesin bir haber getirdim. Gerçekten ben, onlara
hükmetmekte olan bir kadın buldum ki, ona her şeyden (bolca) verilmiştir ve
büyük bir tahtı var. Onu ve kavmini, Allah'ı bırakıp da güneşe secde
etmektelerken buldum, şeytan onlara yaptıklarını süslemiştir, böylece onları
(doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar. Ki onlar,
göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran ve sizin gizlediklerinizi ve açığa
vurduklarınızı bilen Allah'a secde etmesinler diye (yapmaktadırlar)." "O Allah,
O'ndan başka ilah yoktur, büyük Arş'ın Rabbidir." (Süleyman:) "Durup
bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?" dedi. "Bu
mektubumla git, onu kendilerine bırak sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle
bir bakıver, neye başvuracaklar?" (Hüdhüd'ün mektubu götürüp bırakmasından
sonra Saba melikesi Belkıs:) Dedi ki: "Ey önde gelenler gerçekten bana oldukça
önemli bir mektup bırakıldı. Gerçek şu ki, bu, Süleyman'dandır ve 'şüphesiz
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla' (başlamakta)dır." (içinde de:) "Bana karşı
büyüklük göstermeyin ve bana müslüman olarak gelin" diye (yazılmaktadır). Dedi
ki: "Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (her şeye) şahidlik
etmedikçe ben hiç bir işte kesin (karar veren biri) değilim." Dediler ki: "Biz
kuvvet sahibiyiz ve zorlu savaşçılarız. iş konusunda karar senindir, artık sen
bak, neyi emredersen (biz uygularız). Dedi ki: "Gerçekten hükümdarlar bir ülkeye
girdikleri zaman, orasını bozguna uğratırlar ve halkından onur sahibi olanları
hor ve aşağılık kılarlar; işte onlar, böyle yaparlar." "Ben onlara bir hediye
göndereyim de, bir bakayım elçiler neyle dönerler." (Neml Suresi, 20-35)
|