f2
f2- Misafirlere
Yemek Hazırlama ve İkramda Israr
Andolsun ki elçilerimiz
(melekler) İbrahim'e müjde getirdiler ve: "Selam (sana)" dediler. O da: "(Size
de) selam" dedi ve hemen kızartılmış bir buzağı getirdi. (Hud: 11/69)
Âmâya güçlük yoktur; topala
güçlük yoktur; hastaya da güçlük yoktur. (Bunlara yapamayacakları görev
yüklenmez; yapamadıklarından dolayı günahkâr olmazlar.) Sizin için de, gerek
kendi evlerinizden, gerekse babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden,
erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın
evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin
evlerinden, veya anahtarlarını uhdenizde bulundurduğunuz yerlerden, yahut
dostlarınızın evlerinden yemenizde bir sakınca yoktur. Toplu halde veya ayrı
ayrı yemenizde de bir sakınca yoktur. Evlere girdiğiniz zaman, Allah tarafından
mübarek ve pek güzel bir yaşama dileği olarak kendinize (birbirinize) selam
verin. İşte Allah, düşünüp anlayasınız diye size âyetleri böyle açıklar. (Nur:
24/61)
Ey iman edenler! Siz zamanını
gözetlemeksizin, bir yemeğe davet edilmedikçe, Peygamber'in evlerine girmeyin.
Ancak davet edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete
dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamber'i üzmekte, fakat o (size bunu
söylemekten) utanmaktadır. Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez. Peygamber'in
hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin
kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. Sizin
Allah'ın Resûlünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız
asla caiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır. (Ahzab: 33/53)
Hemen ailesinin yanına giderek
semiz bir dana (kebabı) getirmiş, (Zariyat: 51/26)
Onların önüne koyup "yemez
misiniz?" demişti. (Zariyat: 51/27)
|