f2
f2- Geçimi
Sağlanmaya En Layık İnsan
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına
çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret
gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını
gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve
kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman
sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte
doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır! (Bakara:
2/177)
Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarını
soruyorlar. De ki: Maldan harcadığınız şey, ebeveyn, yakınlar, yetimler,
fakirler ve yolcular için olmalıdır. Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir.
(Bakara: 2/215)
Emzirmeyi tamamlatmak isteyen (baba) için,
anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler. Onların örfe uygun olarak beslenmesi
ve giyimi baba tarafına aittir. Bir insan ancak gücü yettiğinden sorumlu
tutulur. Hiçbir anne, çocuğu sebebiyle, hiçbir baba da çocuğu yüzünden zarara
uğratılmamalıdır. Onun benzeri (nafaka temini) vâris üzerine de gerekir. Eğer
ana ve baba birbiriyle görüşerek ve karşılıklı anlaşarak çocuğu memeden kesmek
isterlerse, kendilerine günah yoktur. Çocuklarınızı (süt anne tutup) emzirtmek
istediğiniz takdirde, süt anneye vermekte olduğunuzu iyilikle teslim etmeniz
şartıyla, üzerinize günah yoktur. Allah'tan korkun. Bilin ki Allah, yapmakta
olduklarınızı görür. (Bakara: 2/233)
(Yapacağınız hayırlar,) kendilerini Allah yoluna
adamış, bu sebeple yeryüzünde kazanç için dolaşamayan fakirler için olsun.
Bilmeyen kimseler, iffetlerinden dolayı onları zengin zanneder. Sen onları
simalarından tanırsın. Çünkü onlar yüzsüzlük ederek istemezler. Yaptığınız her
hayrı muhakkak Allah bilir. (Bakara: 2/273)
(Mirastan payı olmayan) yakınlar, yetimler ve
yoksullar miras taksiminde hazır bulunursa bundan, onları da rızıklandırın ve
onlara güzel söz söyleyin. (Nisa: 4/8)
Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak
koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak
komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara (köle, cariye,
hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima
böbürlenip duran kimseyi sevmez. (Nisa: 4/36)
Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver.
Gereksiz yere de saçıp savurma. (İsra: 17/26)
İçinizden faziletli ve servet sahibi kimseler
akrabaya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere (mallarından) vermeyeceklerine
yemin etmesinler; bağışlasınlar; feragat göstersinler. Allah'ın sizi
bağışlamasını arzulamaz mısınız? Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
(Nur: 24/22)
|