h4
h4- Yetimlere
Sadaka Verme
Vaktiyle biz, İsrailoğullarından: Yalnızca
Allah'a kulluk edeceksiniz, ana-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara
iyilik edeceksiniz diye söz almış ve "İnsanlara güzel söz söyleyin, namazı
kılın, zekâtı verin" diye de emretmiştik. Sonunda azınız müstesna, yüz çevirerek
dönüp gittiniz. (Bakara: 2/83)
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına
çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret
gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını
gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve
kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman
sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte
doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır! (Bakara:
2/177)
Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarını
soruyorlar. De ki: Maldan harcadığınız şey, ebeveyn, yakınlar, yetimler,
fakirler ve yolcular için olmalıdır. Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir.
(Bakara: 2/215)
(Mirastan payı olmayan) yakınlar, yetimler ve
yoksullar miras taksiminde hazır bulunursa bundan, onları da rızıklandırın ve
onlara güzel söz söyleyin. (Nisa: 4/8)
Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği
yoksula, yetime ve esire yedirirler. (İnsan: 76/8)
Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir
bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut
aç-açık bir yoksulu doyurmaktır. (Beled: 90/11-16)
|